A. B. Abrams’ın yeni kitabı Atrocity Fabrication and Its Consequences: How Fake News Shapes World Order [Vahşet Uydurma ve Sonuçları: Uydurma Haberler Dünya Düzenini Nasıl Şekillendiriyor?] Batı propagandasının onlarca yıldır yaydığı gibi 1989'da meşhur Tiananmen Meydanı'nda hiçbir cinayet işlenmediğini vurguluyor ve tüm olayın Çin'i jeopolitik arenada kötü adam olarak gösterme çabasından ibaret olduğunu ortaya koyuyor.
Haziran 2014’te IŞİD tarafından ele geçirilen Rakka’nın ABD tarafından kuşatılması, Fırat’ın doğusunda yer alan ve petrol açısından oldukça zengin Deyre’z-Zor bölgesinin de dahil olduğu Suriye topraklarındaki ABD kontrolünü sağlamlaştırmak amacıyla gerçekleştirildi.
2006 yılında Hizbullah, İsrail’in Merkava tanklarından müteşekkil zırhlı tümenlerinin yenilmezliği mitini kırdı. Bugün, İsrail’in hava üstünlüğü tarih oldu. İsrail’in halen nükleer caydırıcıya sahip olduğu ileri sürülebilir, ancak elindeki nükleer silahlar, içine girdiği çatışmalarda faydasızdır. Nereye nükleer bomba atacak? Gazze’ye mi? Lübnan’a mı? Kullanılacak nükleer silahın etkisi ve ortaya çıkacak radyasyon, Siyonist oluşumun kendisini de silecektir.
Brookings Enstitüsü, 2009 tarihli “Hangi yol İran’a gider? İran’a yönelik yeni bir Amerikan stratejisi için seçenekler” başlıklı raporunun tam bir bölümünü, İran hükümetinin devrilmesinin tertip edilmesine ayırmıştı.
Leslie Stahl 1996 yılında 60 Dakika isimli TV programında ABD’nin BM Büyükelçisi Madeleine Albright’a “Yarım milyon çocuğun öldüğünü duyduk. Yani, Hiroşima’da ölenlerden daha fazla sayıda çocuk. Sizce buna değer mi?” diye sorduğunda, Albright’ın yanıtı “Bunun çok zor bir seçim olduğunu düşünüyorum, fakat bize göre buna değer” oldu.
“Üst düzey bir Amerikalı yetkili Haaretz gazetesine, başında İsrail Ulusal Güvenlik Danışmanı’nın bulunduğu bir heyetin bu ay başlarında Beyaz Saray’da, İran’ın Ortadoğu’daki saldırganlığına karşı koyacak bir strateji hakkında ortak tartışma yürütmek üzere üst düzey Amerikalı yetkililerle bir araya geldiğini teyit etti.”
Pazartesi günü, İsrailli gazeteci Ben Tzion’un Suudi Arabistan’ın Medine şehrindeki Mescid-i Nebevi içinde poz verdiği fotoğrafları, Arap haber kuruluşlarında ve sosyal medyada sel olup aktı. Suudi Arabistan’daki birkaç noktada açık şekilde poz veren Tzion, üzerinde İbranice yazıların olduğu bir çanta taşıyordu. Bu görüntüler, Suudi-İsrail ilişkilerinde eşi görülmemiş bir gelişmeye işaret ediyor.