"Önce rahmet gelir; gazap arızîdir. Önce tevhid gelir; şirk arızîdir. Aslolan şirk midir, tevhid midir? Tevhiddir. Bizler Hakk’ın rahmetinden mi geldik, gazabından mı? Rahmetten geldiğimize göre, yine rahmetine mi döneceğiz, yoksa gazabına mı? Geldiğimiz yere, yani rahmete döneceğiz."
Ülkelerindeki son sözde "ulus çapındaki grevlerin", “patlamayla değil iniltiyle” sonuçlandığını görüp son on yılların en şiddetli grevleriyle sarsılan İngiltere'ye bakan bazı İranlılar, bugünlerde böyle diyorlar.
Ben derim ki: “İki yerde geçen ‘şöyle şöyle’ ifadesinin aslı kadim müstensihler (nüsha yazarları) tarafından hazfedilmiştir. Nitekim Taberî’nin aynı senetle Tarih’inde aktardığı aşağıdaki rivayetinden anlaşıldığı üzere sözün aslı şudur: “على ان يكون اخي ووصيي وخلفيتي فيكم” “Böylece kardeşim, vasim ve benden sonra aranızdaki halifem olur.” “ان هذا أخي ووصيي وخليفتي فيكم” “İşte bu, benim kardeşim, vasim ve benden sonra aranızdaki halifemdir.”
Hizbullah, hassas güdümlü yüzey füzeleri stoku oluştururken, İran ve Suriye'nin de yardımıyla sessizce, İsrail Donanması için büyük bir tehdit doğurabilecek bir dizi deniz seyir füzesi biriktiriyor. Böylelikle bir savaşta İsrail'e deniz ablukası uygulamayı amaçlıyor. Kısmi bir abluka bile, İsrail'in savaş zamanı operasyonlarını yürütme kabiliyetine engel olabilir ve askeri-sivil tedarik yollarına müdahale edilmesine yol açabilir.
Kendi haline terk etmek, irtibatı kesmek, Allah’ın işi değildir. İrtibatın kesilmesi, küfre sebep olan bir sözdür. İrtibatın kesilmesi sadece Allah’ın rahmetinin, şefkatinin, rububiyetinin bitmesi demek değildir; böyle bir söz akli açıdan da sorunludur. Kesmek demek, hem Allah’ın hem de varlıkların sınırlı olması anlamına gelir. Hâlbuki sonsuz ve sınırsız bir varlık için mesafe söz konusu değildir
ŞİÖ üyeliğinin örtük siyasi ve güvenlik faydaları da önemlidir. İran, ihracat pazarlarını çeşitlendirmek için geniş ve büyük nüfuslu Avrasya bölgesine daha iyi erişim sağlayabilecek, ancak daha da önemlisi, ŞİÖ de ilk kez Batı Asya'ya giriş yapacak. Karayla çevrili Orta Asya’nın ŞİÖ üyeleri de böylece İran'ın limanları ve su yollarına ulaşabilecekler.
Batı emperyalizminin başlıca hedefleri olan bu statüleri göz önüne alındığında, bu bölgelerdeki direniş güçlerinin birleşmesi çok mantıklıdır. Geçmişte de böyle ittifaklar kurma girişimleri yapılmıştı -örneğin devrimci Filistinli militanlar Küba'da Nikaragualı Sandinistlerle birlikte eğitildi ve Muammer Kaddafi'nin Libya'sı solcu Latin Amerika gerillalarını destekledi - ancak bu işbirliği tarihsel olarak sınırlıydı.