ÖZEL: Muhammed Âbid el-Câbirî’nin Şiilik Hakkındaki Görüşünün Analizi ve Kritiği

ÖZEL: Muhammed Âbid el-Câbirî’nin Şiilik Hakkındaki Görüşünün Analizi ve Kritiği

İran’daki birçok din âlimi Sünnî idi ve bunlar arasında Buhârî, Müslim, Tirmizî, Nesâî ve hatta Hanefî mezhebinin kurucusu Ebû Hanîfe gibi isimler de bulunmaktaydı. Bu listeye Gazzâli, Cüveynî, Fahr-i Râzî, Zemahşerî ve Mevlânâ’yı da eklediğimizde şu gerçeğe ulaşmamız gerekecektir: Eğer İranlılar mezhep adı altında Araplardan intikam almayı amaçlasaydı, bunun Şiîlik vasıtasıyla değil; bilakis kural gereği diğer mezhepler (Sünnî) yoluyla gerçekleştirilmesi gerekirdi. Tüm bunlara ilaveten, Şiîliğin İran’daki müessisleri ve mübelliğleri çoğunlukla Araplardı.

Ahmed el-Kâtib'e reddiye (32-2): Ahmed el-Kâtib'in mektubuna cevap

Ahmed el-Kâtib'e reddiye (32-2): Ahmed el-Kâtib'in mektubuna cevap

Ahmet el-Kâtib’in veya diğer Ehl-i Sünnet ulemasının inkârları onlara zarar vermez. Nitekim İsrâiloğullarının büyük çoğunluğunun Hz. İsa’nın mucizevi doğumunu inkâr etmeleri de O’na (a.s.) zarar vermemiştir. Şöyle ki küçük bir fırkaları hariç -bu fırka da Hz. Zekeriyya ve Hz. Yahya (a.s.) bağlılarından oluşmaktaydı- Yahudiler, Hz. İsa Mesih’in mucizevi doğumunu inkâr etmiştiler ve günümüze kadar da Mesih beklentilerini sürdürmüşlerdir.

Ahmed el-Kâtib'e reddiye (30-31-32): Eşari Kummi ve Abdullah b. Sebe rivayetleri / İbn Sebe gerçek bir şahıs mı yoksa efsane mi / Nass ve biat

Ahmed el-Kâtib'e reddiye (30-31-32): Eşari Kummi ve Abdullah b. Sebe rivayetleri / İbn Sebe gerçek bir şahıs mı yoksa efsane mi / Nass ve biat

Sunduğumuz bu bilgiler Sa’d el-Eşarî’nin, İbn Sebe ve Sebeiyye hakkındaki açıklamalarının bir bölümünü kendisinden önce yazılan mezhepler tarihi kitaplarından, diğer kısmını ise yukarıda işaret ettiğimiz kaynaklardan aldığını teyit etmesi açısından yeterlidir. Nitekim onun “ehl-i ilim diyor ki” sözü de bunu işaret etmektedir. Zira o “ilim ehli” tabiriyle Şia’yı kastetseydi şüphesiz “ashabımızdan bir topluluk” derdi.

Ahmed el-Kâtib'e reddiye (28-29): Şia'nın ilk nesillerinin imamet hakkındaki inancı neydi / Ehlibeyt İmamları halifeleri meşru mu sayıyordu

Ahmed el-Kâtib'e reddiye (28-29): Şia'nın ilk nesillerinin imamet hakkındaki inancı neydi / Ehlibeyt İmamları halifeleri meşru mu sayıyordu

"Buhârî ez-Zührî’den; o Urve’den; o da Aişe’den şöyle haber verdi: Fâtıma (a.s.) Ebû Bekr’e karşı öfkelenmiş, ona darılmış ve vefat edinceye kadar onunla konuşmamıştır… Eşi Ali O’nu geceleyin defnetmiş, bunu Ebû Bekir’e bildirmemiş ve cenaze namazını kılmalarına da izin vermemiştir.”

ÖZEL: Kohlberg’in On İki İmam Şiîliği’nin Oluşumuna Dair Görüşünün Teorik Bir Eleştirisi

ÖZEL: Kohlberg’in On İki İmam Şiîliği’nin Oluşumuna Dair Görüşünün Teorik Bir Eleştirisi

Makale yazarının, İmâmiyye’nin düşünsel sistemindeki “On İki İmam” ve “on ikinci imamın gaybeti” düşüncesinin temel/özgün/asil [bir düşünce] olmadığı konusundaki en önemli delili; On İki İmam Şiîliği’nin ilk kaynaklarında bu bağlamdaki hadîslere rastlayamamasıdır. Oysaki makale yazarının müracaat ettiği metinler ve hicrî III. yüzyılın sonlarına ait diğer birkaç metin de incelendiğinde, yazarın ulaştığından farklı sonuçlara ulaşılmaktadır.

ÖZEL: Abdülkerim Surûş'un Bilim Felsefesinin Eleştirisi ve Dinsel Bilimin Anlamı

ÖZEL: Abdülkerim Surûş'un Bilim Felsefesinin Eleştirisi ve Dinsel Bilimin Anlamı

"Auguste Comte’un dinin kaynağı hakkındaki teorisi, Freud ve William James’in tapınma olgusundaki farklı yorumları, Nikki R. Keddie ve Michel Foucault’un İran İslâm İnkılâbı hakkındaki görüşleri, Anthony Giddens’in yapılandırma kuramı; teorilerin felsefî temellerden ve inançlardan doğrudan etkilendiklerinin açık örnekleridirler."