Ancak bunların en ilginç olanı, ABD'de "358 füzesi " ve "İran’ın gökyüzünde bekleyen garip hava savunma sistemi" olarak adlandırılan son İran icadıydı. ABD ordusu "358 füzesini" ilk kez 2019'da ele geçirmiş olmasına rağmen, Batılı mühendisler hâlâ ne yapısını ne de tam olarak nerede kullanıldığını anlamış değiller.
Al-Sinwar, Direniş Ekseni'ndeki müttefiklerinin, yani Hizbullah ve IRGC'nin kendilerine hassas İsrail hedefleri hakkında istihbarat sağladığını da kaydetti. Hamas askeri komutanı ayrıca, operasyonun en sonunda Direniş’in Hayfa, Tel Aviv, Eilat ve İsrail'in yarı gizli nükleer silah üssü Dimona da dâhil olmak üzere 14 noktaya 362 füze fırlatmayı planladığını ilk kez açıkladı.
Sünni hükümdarlar tarafından papağan gibi tekrarlanan bir eleştiriyi tekrar ederek, İran'ın "Filistin'de Arap Sünni hükümetlerinin egemenliğini baltalamak için iyi bir araç bulduğunu" ve "bu sayede Arap Sünni kitlelerin" desteğini kazandığını iddia ediyor. Bu değerlendirme, Devrim’den önce bile, İran'ın dini ve laik muhaliflerinin Filistin yanlısı olduğu ve halkın Şah'ın İsrail'e desteğine muhalefet ettiği gerçeğini göz ardı ediyor.
Kaynak şunları ekliyor: “Bu tesis, bölgedeki [İsrail] rejiminin memurları ve siber-elektronik personeli için bir eğlence merkezi konumundaydı. Bu nedenle hafta içinde fazla trafiği yoktu ve onları çoğunlukla hafta sonları görüyorduk. Devrim Muhafızları'nın hafta sonundaki füze saldırısı sırasında, tesise 10'dan fazla insan girmişti.”
Devrim Muhafızları’nın uyarılarını bir yana bıraksak bile, İsrail'in tehditlerinin iç ve dış tüketime dönük boş bir söylemden ibaret olduğunu söylemek için pek çok neden var. Kısacası, Tel Aviv muhtemelen aslında ne İran'a saldıracak kaynaklara ne de Tahran'ın garantili misillemesini özümseme kapasitesine sahip.
Bu, Amerikalılara sığ Körfez sularının küçük, hızlı saldırı gemileri için ideal bir ortam sunmasına rağmen büyük ve yavaş ABD savaş gemileri için uygun olmadığını hatırlatan son yıllardaki bir dizi olaydan sadece biri. Tüm hesaplara göre, Amerika'nın milyarlarca dolarlık donanması bu kaotik, sığ su savaşında suda yüzen ördeklere [kolay hedeflere] dönecek.
Süleymani suikastından bir buçuk yıldan fazla bir süre sonra, Direniş Ekseni içindeki kaynaklar The Cradle'a Nasrallah'ın Süleymani'den kalan pek çok bölgesel dosyanın fiili varisi olduğunu söylüyor. Bunların hiçbiri, Süleymani'nin Kudüs Gücü’ndeki halefi ve Nasrallah’ın rolünü tamamlayan İsmail Kaani'nin yetkinliği hakkında herhangi bir olumsuz ima içermiyor.