Buhârî’nin Sahîh’inin Ehl-i Sünnet’in en temel hadis kitabı sayıldığı göz önüne alındığında onun bu davranışı sadece şu anlama gelir: üçüncü asrın hadis ehli nezdinde –ki çoğu müfrit Hanbelilerden müteşekkildi- bu kitabın bu denli önemli sayılmasının yegâne nedeni onun Gadir hadisini, yani Şia mezhebinin temelini göz ardı etmesiydi.
24.12.2024
4.03.2024
22.12.2023
5.04.2023
24.11.2022
13.10.2022
Çağdaş Faslı Arap düşünür Muhammed Âbid el-Câbirî, kendi düşünsel projesinde Şiî tefekkürünü Hermetik görüşlerin ve Gnostik – rasyonel olmayan – düşüncelerin bir ürünü olarak görür. O bu ilişkiyi, yapısalcılık ve söylem analizi gibi yöntemlerden faydalanmak ve tarihsel kanıtlar sunmak suretiyle keşfetmeye çalışmaktadır. Elinizdeki çalışma bu ilişkinin varlığını ve bu [varsayımsal] ilişkiden hâsıl olan sonuçları kritik etmeyi amaçlamaktadır.
Makale yazarının, İmâmiyye’nin düşünsel sistemindeki “On İki İmam” ve “on ikinci imamın gaybeti” düşüncesinin temel/özgün/asil [bir düşünce] olmadığı konusundaki en önemli delili; On İki İmam Şiîliği’nin ilk kaynaklarında bu bağlamdaki hadîslere rastlayamamasıdır. Oysaki makale yazarının müracaat ettiği metinler ve hicrî III. yüzyılın sonlarına ait diğer birkaç metin de incelendiğinde, yazarın ulaştığından farklı sonuçlara ulaşılmaktadır.
Yerinden edilenlerin çoğu Türkiye'ye veya kuzey İdlib'e, bir kısmı da Suriye'nin diğer bölgelerine taşındı. Belediye başkanı birçok kişiyle temas halinde ve çoğunun geri dönmek istediğini söylüyor. Ancak silahlı gruplar (HTŞ/Nusra) ayrılmalarına izin vermek için büyük meblağlar talep ediyorlar.
Yakın tarihin en sofistike “tekfir teşvik kitabı” olduğunu düşündüğümüz metni ele alarak çağdaş İslam dünyasındaki tekfir konusuna odaklanalım: Hain İttifak - İsrail, İran ve ABD'nin Gizli Anlaşmaları, Trita Parsi ( Yale Üniversitesi Yayınları, 2007). Treacherous Alliance — The Secret Dealings of Israel, Iran and the US by Trita Parsi (Yale University Press, 2007).
Sonuçta Taliban, Kudüs Gücü'ne 4 taahhütte bulundu. İran sınırında istikrarı koruyacak, yabancı güçlerin varlığına muhalefetinden taviz vermeyecek, diğer etnik grupları veya mezhepleri hedef almayacak, “kardeş kardeşi öldürmeyecekti”.
Pompeo’nun ziyaretinin açıklanmayan hedefiyse, İsrail ve Amerika’nın yaklaşık bir senedir hazırlandığı ancak İşgal Devletindeki siyasi kriz yüzünden ertelenen stratejilerini pekiştirmektir. Yani, gelecek Kasım ayında yapılacak olan Amerikan Başkanlık seçimleri öncesinde ABD ile İsrail; Direniş Ekseni, Suriye, İran ve Hizbullah’a karşı ortak bir saldırı gerçekleştirebilir.