Bu rejimlerin korktukları tek şey ve dolayısıyla yenilebilecekleri tek yol gerçek devrimci faaliyettir. Bu tür devrimci pratikler bölgedeki ve dünyadaki kitleleri uyandıracaktır. Bu koşullar gerçekleştiğinde, gerici tiranların ve Siyonist rejimin kaderi mühürlenecek ve zafer kaçınılmaz hale gelecektir.
Gizliliği kaldırılan resmi Amerikan belgeleri, mevcut IŞİD elebaşı Muhammed Sa'id Abdurrahman el-Mevla'nın ABD muhbiri olarak görev yaptığını gösteriyor. Bu bilgi, İslam dünyasında on yıllardır yaşanan olayların genel çerçevesine çok iyi uymaktadır.
Lütfen, Müminlerin Emiri’nin “Bana ait olan iş (hilafet) için karşımda birleştiler” sözüne dikkat ediniz. Kimileri Müminlerin Emiri “Ben hilafete diğerlerinden daha çok hak sahibiyim” ifadesini nerede kullanmış ve hilafeti talep ettiğine dair bir sözü ne zaman söylemiştir, diye itiraz etmektedirler.
"Şiîler diyorlar ki eğer yönetim Hz. Ali ve zürriyetinin elinde olsaydı kuşkusuz insanlar başlarının üstlerinden ve ayaklarının altlarından süt, bal, kudret helvası ve bıldırcın eti yerlerdi."
Dr. Harrazi, ertesi gün Savunma Konseyinin toplanacağını ve kimyasal saldırılara misliyle karşlık vermenin İslam’a göre caiz olup olmadığına karar vermek zorunda olduğunu söyledi. Ertesi gün İmam Humeyni’nin misilleme için dahi olsa kimyasal silah kullanımını yasakladığını öğrendik.
Ben Ömer b. Abdülaziz’in huzurunda idim. Bir şahıs Yezid b. Muaviye’yi anmak için ‘‘Emirü’l-Müminin Yezid’’ deyince Ömer ‘‘Emirü’l-Müminin Yezid ha!’’ dedi ve ona yirmi kırbaç vurulmasını emretti.
Buharî'ye göre Haricî lider İmran b. Hıttân’da herhangi bir problem yok! Ama Câ’fer b. Muhammed es-Sâdık’ta sorun var! İmam Medine’de yaşamıştır. İlginç olan nokta şudur ki İmam Sâdık’ın talebelerinden bir grup Buhârî’nin şeyhlerindendir. Buhârî’nin bunlardan rivayeti var, ama İmam Sâdık’tan (a.s.) tek bir rivayeti yok!