Hüseyin Şeriatmedari,, Mir Hüseyin Musevi’nin son bildirisini ele aldı: "Toplantıda konuşan Sovyetler uzmanı Gil Lapidus, dikkat çeken bir benzetmeyle şunu söylemişti: Şaşırmış olabilirsiniz; çünkü uzmanlık alanım Sovyetler Birliği’nin dağılma süreci. Ancak İran için de artık şunu gördük: Bize bir Gorbaçov değil, bir Yeltsin lazım.” Bu cümleyle anlatılmak istenen açıktı: Hatemi, Gorbaçov’du. Görevi ise, Musevi’nin önünü açmaktı.
14.08.2023
17.06.2020
22.05.2020
19.12.2018
10.12.2017
5.12.2017
İsrail 2015 Ağustos’undan bu yana petrolünün dörtte üçünü Irak Kürdistan Bölgesinden sağlıyor. Bu durum o günden beri devam ediyor ve üstelik Irak İsrail’i tanımıyor ve resmi bir ilişkisi de yok. Dolayısıyla İsrail, Irak Kürdistanı Bölgesel Yönetimi ile özel bir ilişkiye sahip ve bağımsız bir Kürdistan devletinin tesisi de onun lehine.
Nasrallah âdeta çekici temel menteşeye-bağlantı noktasına vurarak şöyle demiştir: "Geldiğiniz ülkeye geri dönün". Seyyid Nasrallah’ın İsraillilere yönelik bu çağrısı, İsrail’de bu konuda ne denli yaygın bir tartışmanın sürmekte olduğunun farkında olan güçlü birinin sözleridir.
Mesud Barzani liderliğindeki Irak Kürdistan Bölgesi yetkilileri Güney Sudan’daki ayrılıkçıların tecrübelerinden yararlandılar. 2011’de de Güney Sudanlı ayrılıkçılar, cazip sloganlar atıyorlar, coşku ve hararetle ayrılıktan söz ediyorlar; sıkça Sudan televizyonlarında boy gösteriyorlardı. Peki sonunda ne oldu? Güvenlik sorunları ve askeri bunalımlar bu ayrılıkçıların hasadı oldu.
Birçok analist onu, bölgedeki ‘Arap Baharı’nın asli teorisyeni olarak görüyor. O, şu anda Irak’ta bulunuyor ve mevcut şartlarda orada bulunuyor olması sebepsiz olamaz. Bölgede yaşanan hassas gelişmelerin derinliğine kabaca bir göz attığımızda Bernard Henri’nin varlığını açıkça gözlemleyebiliyoruz. Afganistan’dan Sudan’a, Mısır’dan, Tunus ve Libya’ya, Bosna’dan Ukrayna’ya kadar o, her yerde vardı.
Kürtler, Amerika’nın Rusya destekli Suriye Ordusunun önünden çekilmeye başladığını gördüklerinde aynı zamanda Amerikan himayesinin de yok olacağını görecekler. Ruslar bu sırada Kürtleri, siyasi uzlaşı sürecinde Amerikan kanatları yerine kendi yanlarına çekmek için manevralar yapacaktır. Dolayısıyla Ruslar bu süreçte Deyr El-Zor, Irak ve Ürdün sınırlarındaki savaş bitene kadar Kürtlere baskı uygulansın istemiyor.
HSG, Ortadoğu’daki en büyük askeri ve sivil örgütlerden biri olarak düşünülebilir. Bu oluşum, Irak’taki en olası ve arzulanabilir siyasi güç merkezidir. HSG çok sayıda Sünni, Şii, Hıristiyan, Yezidi, Türkmen ve Kürt silahlı oluşumunu birleştirmekte, bu sebeple de iç anlaşmazlıklarına rağmen askeri ve siyasi meseleler için bir platform ve içeriden ya da dışarıdan gelen radikal selefi İslam tehdidine karşı güvence teşkil etmektedir.