Üstelik Ukrayna Savaşı’nın gösterdiği gibi 21. yüzyıl savaşları, İkinci Dünya Savaşı ve sonrasındaki diğer 20. yüzyıl savaşlarındaki gibi uçak ve tank savaşları değildir. Bunlardan ziyade insansız hava araçlarının, hassas füzelerin ve kara piyadelerinin belirleyici olduğu savaşlara tanık olmaktayız. Bu, Ensarullah'ın 2019'da Aramco tesislerine yaptığı saldırıda da gözlendiği gibi, Direniş Ekseni'nin üstün olduğu ve sürdürmede uzmanlaştığı savaş türüdür.
Bu hareketlerin nihai hedefi, Direniş Cephesinin büyük bir basamağını ve İkinci Dünya Savaşı’nın galibi emperyalist güçler tarafından dayatılan politik mimariden bağımsızlığın modeli İran İslam Cumhuriyeti’ni zayıflatmak ve çökertmekti.
Ortadoğu’daki bütün ABD üslerine ve ABD müttefiki Arap ülkelerine karşı hedefler belirlendi. İran, Suriye ve Hizbullah, saldırıyla aynı akşam gerçekleşmesi planlanan, seçilmiş hedefleri yüzlerce füzeyle vuracak ani bir karşı saldırının hazırlıklarını yaptılar. Savaş planı hazırlanmış, güncellenmiş ve Hasan Nasrallah’a sunulmuştu.
Siyonist subay “Hizbullah, bizi etrafımızdaki düşmanların hepsinden daha fazla endişelendiren bir düşman” vurgusu yaptı. Gadi Eizenkot ayrıca Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah’ı 2006 Temmuz Savaşı’nın başlangıcında hedef aldıklarını da itiraf etti...
Dünya çapındaki uzmanlar, Katar-Suudi Soğuk Savaşı’nı gerçekte körükleyen şeyin ne olduğunu ortaya çıkarmaya çalışıyor, ancak yanıt basit: ABD. Washington, her zaman yapmaya meyilli olduğu gibi, Ortadoğu’da ustalıkla bir böl ve yönet oyunu oynuyor ve oldukça geniş bir alana yayılan “Arap Baharı” renkli devrimleri esnasında Kuzey Afrika ülkelerinde ne yaptıysa Körfez müttefiklerinde de aynısını yapıyor.
"İsrail Genelkurmay Başkan Yardımcısı, Suriye İç Savaşı’nın İsrail’in güvenliğini artırdığını; üniter ve egemenlik sahibi bir Suriye’nin artık var olmadığını iddia etti."
Mahdi Darius Nazemroaya yazdı...