Dünya kapitalist krizinin daha önceki dönemlerinde hegemonik düzenin çöküşüne siyasi istikrarsızlık, yoğun sınıfsal ve toplumsal mücadeleler, savaşlar ve yerleşik uluslararası sistemdeki kırılmalar damgasını vurmuştu. İkinci Dünya Savaşı'nın başlangıcının 1936-39 İspanya İç Savaşı ve onun sonucu olan faşist diktatörlük olduğunu hatırlayalım. Filistin'de tehlikede olan küresel geleceğimizdir.
Askeri Operasyon Odası’nın komutanlarından biri Al-Ahed News’e, 2017 yılında Şehid Kasım Süleymani komutasında gerçekleşen Albu Kemal operasyonunu anlattı:
Batı'nın Haçlı seferinin ardındaki gerçek nedenler başka bir yerde yatıyordu: Kaddafi'nin Afrika'daki Batı hâkimiyetini kırma planı. Afrika'ya çok büyük meblağlara mal olan, kıtanın telefon sistemi üzerindeki Fransız tekelini kırmıştı. Kurulum şekli gereğince, iki komşu Afrika ülkesinin sakinleri birbirlerini doğrudan arayamazdı. Haberleşme, Fransız uydu servisinden geçmek zorundaydı ve aramalar daha sonra komşu ülkeye yönlendiriliyordu.
Geçen hafta Beyrut'taki barışçıl protestocuların sekter bir saldırıya uğraması; sağcı, militan Hıristiyan Lübnan Kuvvetleri (LK) siyasi partisinin lideri Semir Caca'nın adını bir kez daha gündeme getirdi. Caca'nın adı, Lübnan iç savaşının tarihiyle ve bu 15 yıllık mücadele sırasında işlenen korkunç savaş suçlarıyla eş anlamlıdır.
Yıkılan kasaba ve şehirlerin dışında, Suriye'nin tarım sektörü de tahrip edildi. Bir zamanlar Roma İmparatorluğu’nun tahıl ambarı olan Suriye, 2011 başında buğday üretiminde kendi kendine yetiyordu. Savaş devam ederken tarımsal üretim düştü.
“Hizbullah’ın özelliği, (düşmanda yarattığı) korkusunun önden gitmesidir. Dini sınırlara dikkat etmek başarının temelidir. Saldırı esnasında bir sivile rastlarsak onları korumak zorundayız. Biz silahlı gruplarla savaşıyoruz. Dolayısıyla kadınları, çocukları ve yaşlı insanları öldürmek, onları yaralamak ve onlara vurmak dinen caiz değildir."
Dr. Harrazi, ertesi gün Savunma Konseyinin toplanacağını ve kimyasal saldırılara misliyle karşlık vermenin İslam’a göre caiz olup olmadığına karar vermek zorunda olduğunu söyledi. Ertesi gün İmam Humeyni’nin misilleme için dahi olsa kimyasal silah kullanımını yasakladığını öğrendik.