Bugüne kadar, Şiîliğin Mu‘tezile’den etkilendiğini ya da Şiîlerin teşbih inancına sahip olduklarını ileri süren ve Mu‘tezile dışı bir kaynaktan gelen bağımsız bir rivayet tespit edilememiştir. Asıl şaşırtıcı olan ise Mu‘tezile’yi müşrikler, kâfirler ve büyük günah işleyenlerle bir tutan Hadis Ehli ve Eş‘arîlerin, onların Şiîlere yönelik suçlamalarını kabul edip aynen tekrar etmiş olmalarıdır.
13.05.2025
24.01.2025
5.01.2025
3.09.2024
10.04.2024
16.02.2024
İsrail rejiminin aslında neyin yaklaşmakta olduğunu bildiği fikri, Siyonistlere her şeye kadirlik ve mükemmellik sıfatı atfetmekten başka bir şey değil ki böyle olmadıkları da zaten açığa çıktı.
Ayta El-Şaab'daki savaşı özetlemek için kahramanlık kelimesini kullanmak yeterli değildir. BMMYK raporuna göre, köy ve çevresinde binlerce askerden oluşan yaklaşık 5 piyade tugayı bulunduran İsrailliler, kasabadaki binaların %90'ından fazlasını yok ettikten sonra, İsraillilerin kendilerinin de itiraf ettiği gibi, yaklaşık 80 direniş savaşçısından oluşan kuşatılmış bir birliği yenmeyi başaramamıştı.
Derrida, Fârâbî’nin söylediklerini okusaydı onun, kendisinden bin yıl kadar önce bu meselelere işaret ettiğini görmüş olacaktı. Yani benim dış dünyadaki varlığım, faal akıl vasıtasıyladır. Faal akılla olan irtibatımdan ve bu aklın her yerde var olmasından dolayı evrende algıladığım, işittiğim ve anladığım her şeyde hâzır ve nâzır olurum. Ancak faal akla gereken ilgiyi göstermeyen Fransız filozof, dış dünyada gördüğü cisimlerde hâzır olduğunu söylemekte ve bunu ifade ederken “huzûr” sözcüğünü (bulunuş metafiziği) kullanmaktadır.
İslam Cumhuriyeti, siyasi konfigürasyonları nedeniyle mükemmel bir hedef haline geldi. Siyasal İslami bir yapı olarak İslam Cumhuriyeti, liberalizmin 'öteki'si olarak inşa edilmiştir ve [liberallere göre] ya mutlak bir siyasi yıkımı ya da içerden dönüşümü hak etmektedir.
Çağdaş Faslı Arap düşünür Muhammed Âbid el-Câbirî, kendi düşünsel projesinde Şiî tefekkürünü Hermetik görüşlerin ve Gnostik – rasyonel olmayan – düşüncelerin bir ürünü olarak görür. O bu ilişkiyi, yapısalcılık ve söylem analizi gibi yöntemlerden faydalanmak ve tarihsel kanıtlar sunmak suretiyle keşfetmeye çalışmaktadır. Elinizdeki çalışma bu ilişkinin varlığını ve bu [varsayımsal] ilişkiden hâsıl olan sonuçları kritik etmeyi amaçlamaktadır.
"Auguste Comte’un dinin kaynağı hakkındaki teorisi, Freud ve William James’in tapınma olgusundaki farklı yorumları, Nikki R. Keddie ve Michel Foucault’un İran İslâm İnkılâbı hakkındaki görüşleri, Anthony Giddens’in yapılandırma kuramı; teorilerin felsefî temellerden ve inançlardan doğrudan etkilendiklerinin açık örnekleridirler."