Tahran, Hamas'ın İsrail'e yönelik saldırılarını İsrail ile daha uzun süreli bir çatışmanın başlangıcı olarak görüyor. Esasen Devrim Muhafızları Ordusu’nun bu uzun savaş etrafında inşa ettiği doktrin İsrail'e uzun bir süre boyunca yavaş yavaş kan kaybettirmeyi amaçlıyor. Devrim Muhafızları’nın üst düzey komutanlarının da belirttiği gibi, ‘Filistin operasyonu Direniş Ekseni'nin İsrail'i yok etme hareketinin başlangıcıdır.'
Şiiliğe yönelik mantık dışı Amerikan nefretinin temelinde, Şiiliğin özünde yer alan adaletsizliğe karşı direniş ruhu bulunuyor. Şiiliğin, Kerbela olayı ve İmam Hüseyin’in duruşunun izinde, ezileni korumayı ve savunmayı; ezenin karşısında durmayı esas alan tavrı, ABD ve Batılı egemen güçlerin tolere edebileceği bir şey değil.
Yani akıl nereye giderse hayâ ve din de onunla gider ve onunla hareket eder. Bundan dolayıdır ki bizim rivayetlerde akıl “kendisiyle Rahman’a ibadet edilen ve cennetlerin kazanıldığı şey” olarak geçmektedir.
Demek ki benim tüm fiillerim ihtiyarîdir. Fakat benim ihtiyarım, benim kendi ihtiyarımda değildir. (Özgürlüğüm zorunludur). Bu başka bir yere bağlıdır. Bir mümin için sebepler silsilesi Hak Tebarek ve Teâlâ’da sona erer. Mümin olmayanlar ise tabiata ya da artık her neyi kabul ediyorlarsa ona ulaşırlar, nitekim bu konuda birçok şey söylüyorlar. Onlar tabiatın determinizmine inanıyorlar.
“İngiliz Şiiliği” veya “Londra Şiası” bir süredir dillerde dolaşan bir terimdir. İmam Humeyni’nin “Asil-Gerçek Muhammedi İslam” karşısında “Amerikancı İslam”ı söz konusu etmesinden sonra İslam Devrimi Lideri Ayetullah Hamenei ve ülke aydınları da “İngiliz Şiiliği” adlı tehdide dikkat çekti.
Necef-Kerbela yürüyüşü diğer yürüyüşlere benzemiyor. Bazılarınca Cennete giden otoban olarak tanımlanıyor bu yol. Başkalarına göre de Kıyamet Günündeki nihai toplanmanın kostümlü provasına benziyor. Benzersiz bir tecrübe! Pek çoğu yalınayak olan tahmini 20-30 milyon ziyaretçi İmam Ali’nin şehri Necef’ten İmam Hüseyin’in şehri Kerbela’ya, 80 km boyunca yürüyor.
Yaklaşık iki ay önce Musul’un batısında ele geçirilen bir IŞİD komutanı, ‘Özgürleştirici Güçler’ olarak adlandırılan Haşd Şabi’ye işaretle ‘Eğer Haşd olmasaydı sizler Musul’un ya da başka bir yerin bir milimetresini dahi bizden alamazdınız’’ dedi.