"Tel Aviv Üniversitesi İran Araştırmaları Merkezi tarafından yıllar önce yapılan ve sonuçları Haaretz tarafından yayınlanan bir ankete göre İsraillilerin yaklaşık dörtte biri, İran nükleer silah elde ettiğini açıklar açıklamaz Filistin’den kalıcı olarak göç etmeyi düşünüyor."
Fatih serisi füzelerinin hassas isabet özellikleri ve menzilleri düşmana şu mesajı veriyor: Bu füzenin aktif nükleer tesislere isabet kaydetmemesinin nedeni hedeflemedeki yetersizlik değil, bu tesislerin insani nedenlerle vurulmamış olmasıdır.
Dünyada kendisini alternatif olarak tanıtan tek bir ideolojik sistem kaldı. Batı küreselciliğinin, tüketim toplumunun ve teknokratik materyalizmin muhalifi olan İran'ın İslami toplum ve devlet modelinden bahsediyorum. Öte yandan tüm büyük halklar gibi, dünyanın en eski medeniyetlerinden birinin soyundan gelen İranlılar da Mesihçi düşünceden yoksun değiller.
Son yıllarda Seyyid Nasrallah'a suikast yapmak için yapılan sayısız girişim, İsrailli, Avrupalı ve Amerikan istihbarat hücreleri ve Hizbullah ve Direniş Ekseni’ni düşman ilan eden Lübnanlı faktörlerin işbirliğine rağmen titiz güvenlik önlemleri sayesinde boşa çıkarıldı. Partinin askeri kanadına yakın birinin bize bildirdiğine göre ise buna verilecek hızlı intikam planları da geliştirilmiş durumda.
Habersiz olduğumuz son konu, yakın zamanda Hizbullah’ın askeri medyasında yayımlanan ve “Görev tamamlandı” diyen videoda ortaya çıktı. Burada hassas güdümlü füzelere atıfta bulunulmadığı açıktır, zira Seyyid Hasan Nasrallah zaten kamuoyuna açıkça “Evet, işgal altındaki Filistin'de herhangi bir İsrail askeri tesisini vuracak kadar hassas güdümlü füzelere sahibiz” demişti.
Trump'ın geçen hafta Savunma Bakanı Mark Esper'i ve diğer yetkilileri görevden alıp kendine sadık adamlarla değiştirerek Pentagon'da küçük bir tasfiye başlatmasından bu yana bu olasılıkla ilgili alarmlar arttı. Başkan seçilen Joe Biden'a istihbarat brifinglerine erişim izni vermeyi reddetmesi şüpheleri daha da artırdı.
İran ile vekilleri, İsrail için en büyük bölgesel tehdidi teşkil etmeyi sürdürmektedir. İran, yaşadığı çok derin ekonomik krize rağmen İsrail'i bir “ateş çemberiyle” çevirebilmek için önemli bir kaynak yatırımı yapmaktadır. Kissinger'ın İsrail hakkındaki sözlerini yeniden söylemek gerekirse görünüşe göre İran'ın iç politikası yok, sadece dış politikası vardır.