"Dünya tarihinin son savaşında üçüncü bir taraf; ılımlı, ara kamp yoktur. Kaçış yok! Işığın ideolojisinin yanında savaşmıyorsanız, Karanlığın ordusunun askerisiniz demektir! Ahir Zaman’ın tunç yasası budur!"
Bu mezarlık öfkesi öyle boyutlara taşındı ki Cezayir’de Selefi bir genç gitti büyük kabristanda kendini patlattı. Gencin vücudunun organları, yüzlerce yıl önce gömülmüş kemiklerle birlikte metrelerce öteye saçıldı. Bu mezarlık kini bizi kabirleri havaya uçuran müminler haline getirmişti. Peki, İslam adı altında yapılan bu eylem, psikolojik bir hastalık mıdır, yoksa ilmî bir durum mu?
Clinton e-postasında şunlar yazılı: "IŞİD’e ve bölgedeki öteki radikal Sünni gruplara yasadışı mali ve lojistik destek sağlayan Katar ve Suudi Arabistan’a basınç uygulamak için diplomatik varlıklarımızı ve daha geleneksel istihbarat varlıklarımızı kullanmamız gerekiyor."
Medya Şafak olarak, Nasr TV'de yayınlanmış olan "Selefiliğe 100 Soru" programlarının tam çevirisini sırayla sunuyoruz.
Medya Şafak olarak, Nasr TV'de yayınlanmış olan "Selefiliğe 100 Soru" programlarının tam çevirisini sırayla sunuyoruz.
29 Kasım 2015 günü Dış İlişkiler Konseyi’nin (CFR) yayın organı Foreign Affairs dergisi, “Suriye ve Irak’ta böl ve yönet: Batı neden bir bölünme planlamalıdır?” başlıklı bir makale yayınladı. Makale, Haverford Koleji Siyaset Bilimi bölümünde doçent ve Dış Politika Araştırmaları Merkezi’nde araştırmacı olan Barak Mendelsohn tarafından kaleme alınmıştı.
İslami Direnişi 90’lı yıllarda ve 2000’den sonra tanımayanların direnişin geçirdiği değişimin boyutlarını anlamaları oldukça zordur. Bahsettiğimiz, direnişçilerin sayısı ya da cephane çokluğu değil, eğitimin düzeyi ve yeniden yapılanma, her gelişmeye kendi koşullarında karşı koymak için başvurulan taktikler, her savaşa kendi özelliği çerçevesinde adapte olmaktır.