"İslâm dünyasında siyer yazıcılığı Urve ve Zührî’nin öncülüğünde, belli bir hizbe hizmet etmek amacıyla, bir açıdan hastalıklı bir disiplin olarak ortaya çıkmıştır. İmam Zeynelâbidin’den (a.s.) nakledilen siyer rivayetlerinin muhtevası, onun bu alana girme nedenini göstermekte ve amacının siyer rivayetlerini tashih etmek ve Ehl-i Beyt’i (a.s.) savunmak olduğunu somut bir biçimde ortaya koymaktadır."
4.01.2021
16.01.2019
5.01.2019
13.12.2018
4.12.2018
21.11.2018
Kimi Vehhabî müellifler, mevcut koşulları fırsata çevirerek ilahî kitabın azametine halel getirecek birtakım görüşler ileri sürmüşler, Ehl-i Beyt Mektebi’nin, Şia’nın Kur’ân’ın tahrif edildiğine inandığını iddia etmişlerdir. Bu makalede, Şiî ulemanın görüşleri çerçevesinde Vehhabîlerin bu iddiası çürütülmeye çalışılacaktır.
2006 yılında Hizbullah, İsrail’in Merkava tanklarından müteşekkil zırhlı tümenlerinin yenilmezliği mitini kırdı. Bugün, İsrail’in hava üstünlüğü tarih oldu. İsrail’in halen nükleer caydırıcıya sahip olduğu ileri sürülebilir, ancak elindeki nükleer silahlar, içine girdiği çatışmalarda faydasızdır. Nereye nükleer bomba atacak? Gazze’ye mi? Lübnan’a mı? Kullanılacak nükleer silahın etkisi ve ortaya çıkacak radyasyon, Siyonist oluşumun kendisini de silecektir.
Bugün muhalefet, bölümlere ayrılmış durumda. Küresel kapitalizme karşı tutarlı bir kitle hareketine karşıt olarak, birbirinden ayrı “mesele yönelimli” protesto hareketleri (örneğin çevre, küreselleşme karşıtlığı, barış, kadın hakları, LGBT) teşvik ediliyor ve cömertçe finanse ediliyor.
İran halkı ve onun dünya çapındaki dostları ve destekçileri bu ay İslam Devrimi’nin bir yıldönümünü daha kutlarken, bu devrimin kazanımları üzerine düşünmek faydalı olacaktır. 40. yılına giren İslam Devrimi’nin ve onun meyvesi olan İslam Cumhuriyeti’nin dinmek bilmeyen düşmanlıklar arasında hayatta kalmış olması kendi başına büyük bir başarıdır.
Eğer Hizbullah olmasaydı Güney Lübnan muhtemelen Batı Şeria ve Golan Tepeleri gibi işgal edilmiş bir toprak haline gelecekti. İran lideri Ayetullah Hameney, 1980’lerden beri “Siyonist rejimin yeni toprakları çiğneyemediğini, aynı zamanda bazı yerlerden çekilmeye başladığını” söylemişti. Hameney’e göre Filistin direnişi bu geri çekilmelerde “büyük ve belirleyici bir rol” oynadı.
"ABD, Türk ordusunun performansını ilgiyle gözlemliyor ve Erdoğan’ın bozgun yaşayıp Afrin’de Kürtlerin kayasına çarpmasını diliyor. Nitekim ABD’nin verdiği tanksavar silahları hâlihazırda Kürtler tarafından Türk ordusuna karşı kullanılıyor."