"Örneğin bazı güvenlik analistleri, Siyonist rejimin İran'a tekrar saldırması durumunda Ürdün'deki, işgal altındaki Batı Şeria'daki veya hatta Güney Suriye ve Sina Çölü'ndeki grupların, kendiliğinden veya İran istihbaratının desteğiyle, İsrail lojistik rotalarını veya askeri üslerini hedef alabileceğini düşünüyorlar.”
2.07.2025
7.03.2025
25.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
27.03.2024
Öte yandan bazı haber kaynakları, saldırının asıl hedefinin Erbil Havalimanı yakınlarında yer alan ve bu yıl birkaç kez saldırıya uğrayan yerdeki bir Mossad karargâhı olduğunu bildiriyorlar.
Habersiz olduğumuz son konu, yakın zamanda Hizbullah’ın askeri medyasında yayımlanan ve “Görev tamamlandı” diyen videoda ortaya çıktı. Burada hassas güdümlü füzelere atıfta bulunulmadığı açıktır, zira Seyyid Hasan Nasrallah zaten kamuoyuna açıkça “Evet, işgal altındaki Filistin'de herhangi bir İsrail askeri tesisini vuracak kadar hassas güdümlü füzelere sahibiz” demişti.
İran’ın bu plana cevabı, ileride Irak ve Suriye’yi de içerecek şekilde bir İran-Türkiye ortaklığıyla karşıt eksen oluşturmak olabilir. Pek çok İran medya kanalında son birkaç gündür özellikle bu ihtimal dillendiriliyor, özellikle de Türkiye’nin Katar’daki BAE, Suudi Arabistan ve Bahreyn sınırındaki askeri üssü göz önüne alındığında.
İran toprakları boyunca yeraltına yerleştirilen füzeler, iyi bir şekilde kamufle edilmiştir ve üslerde değil, aksine münferit platformlardadır. Bu İran’ın füze depolarının vurulacağına dair teorilerin de manasını yitirdiği anlamına geliyor. Çünkü düşman karşısında tamamıyla bilinmeyen mekânlara yerleştirilen on binlerce füzeyi hiçbir nitelikli operasyon yok edemez.
Bu çerçevede, Hizbullah lideri Seyyid Nasrallah’ın denklem hakkındaki “Bu iş halledildi” sözleri, başka bir deyişle artık Direnişin nitelikli silahlara ya da füzelere ihtiyacı olmadığı anlamına geliyor. Bu denklem, düşman yetkilileri üzerinde şok edici bir etki meydana getirmiştir.
İslam İnkılabı Rehberi İmam Hamanei Dünya Kudüs Günü (22 Mayıs Cuma) münasebetiyle bir konuşma yaptı.