New York Times'ın (NYT) yakın zamanda yaptığı bir araştırmaya göre İran, işgal altındaki Batı Şeria'daki Filistin direnişine işgalci İsrail güçlerine karşı koymaları için silah ve mühimmat sağlamak amacıyla en az iki yıldır gizli bir kaçakçılık operasyonu yürütüyor.
İkinci Dünya Savaşı sırasında Hitler'in Üçüncü Reich'ının baş propagandacısı olan Joseph Goebbels'e atfedilen bir propaganda kanunu şöyle der: "Bir yalanı yeterince sık tekrarlarsan gerçeğe dönüşür." Psikologlar bu fenomeni "sahte hakikat etkisi" olarak adlandırıyorlar ve tekrarın hakikat hakkındaki inançları etkileyebileceğini doğruluyorlar. İran bugün dörtnala giden “Gish gallop” süreci ile karşı karşıya; bu, yanlış beyanlar ve düpedüz yalanlarla rakibi alt etmeyi hedefleyen bir retorik tekniğidir.
"Görüntüler neredeyse apaçıktı; İran, Şahid-129 ve Şahid-191'i Rus heyetine açıkça gösteriyor ve bunu gizlemek için bir neden görmüyordu. Amerikalılar doğru anladılar. İran, dünyanın en güçlü ikinci ordusuna sahip Rusya Federasyonu’na askeri teçhizat ihraç etmişti.”
25 Mayıs'ta dünya, Afrika Kurtuluş Günü'nü kutladı. BM tarafından Afrika Birliği Örgütü'nün (şimdiki adıyla Afrika Birliği) kuruluşunun onuruna belirlenen bu unutulmaz tarih, Kara Kıta'daki düzenli protestolarla aynı zamana denk geldi. Afrikalılar hala egemenlikleri için savaşıyorlar. Son günlerde tespit edilen en önemli mücadele alanları nelerdir? Katehon araştırdı.
Sünni hükümdarlar tarafından papağan gibi tekrarlanan bir eleştiriyi tekrar ederek, İran'ın "Filistin'de Arap Sünni hükümetlerinin egemenliğini baltalamak için iyi bir araç bulduğunu" ve "bu sayede Arap Sünni kitlelerin" desteğini kazandığını iddia ediyor. Bu değerlendirme, Devrim’den önce bile, İran'ın dini ve laik muhaliflerinin Filistin yanlısı olduğu ve halkın Şah'ın İsrail'e desteğine muhalefet ettiği gerçeğini göz ardı ediyor.
"Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü'nün (NATO) olası genişlemesi konusundaki yaygın medya ilgisini ve kamuoyundaki endişeyi göz önünde bulundurduğumuzda, insanlara NATO'nun Afrika'daki kanlı tarihini hatırlatmanın faydalı olacağını düşünüyoruz."
Devrim Muhafızları’nın uyarılarını bir yana bıraksak bile, İsrail'in tehditlerinin iç ve dış tüketime dönük boş bir söylemden ibaret olduğunu söylemek için pek çok neden var. Kısacası, Tel Aviv muhtemelen aslında ne İran'a saldıracak kaynaklara ne de Tahran'ın garantili misillemesini özümseme kapasitesine sahip.