"Önce rahmet gelir; gazap arızîdir. Önce tevhid gelir; şirk arızîdir. Aslolan şirk midir, tevhid midir? Tevhiddir. Bizler Hakk’ın rahmetinden mi geldik, gazabından mı? Rahmetten geldiğimize göre, yine rahmetine mi döneceğiz, yoksa gazabına mı? Geldiğimiz yere, yani rahmete döneceğiz."
Şehid Kasım Süleymani hakkında sitemizde yayımlanmış analizler… Ne defter kapandı, ne de hikaye burada bitti...
Bu ifadeyle o, “Kuluna vahyedeceğini vahyetti” âyetine işaret ediyor. Ancak âyet, Peygamber’e (s.a.a) neyin vahyedildiğini bildirmiyor. Bu vahyedilenler, bize söylenmek istenmeyen şeyler… Bunlar, âşık ile maşûk arasındaki mahrem sırlar... Burada sizin ve benim bilmediğimiz şeyler var.
Örneğin göz, kulak münfail olurlar (etkilenirler). Ancak buradaki büyük dilemma şudur: İdrak, infial (etkilenme) değil, fiildir. Fiil olmadıkça, idrak de oluşmaz. İnfial esasında idrak değildir. İdrakin kendi zâtı, fiildir. Bu fiil de nefs-i natıkaya aittir. Nefs ile beden arasındaki fark, burada ortaya çıkmaktadır.
"İsrail'in kayıplarını durdurmak için yapabileceği hiçbir şey yok. Söz konusu olan sadece maddi can kayıpları, ekonomik yıkım ya da dünyadaki büyük güven ve itibar kaybı değil. Aksine, İsrailliler insanlıklarını kaybettiler."
Esasında “Allahu Ekber” derken de O’nun neyden daha büyük olduğunu söylemiş oluyoruz? Dağlardan mı, yoksa galaksilerden mi daha büyük? Hayır, bunların hiçbiri kastedilmiyor. O, sizin tasavvurunuza gelen şeylerden daha büyük ve yücedir... Aksi takdirde, O’nun dağdan daha büyük olduğunu söylemek gülünç olurdu doğrusu. Bu ifadelerde hep tenzih vardır.
Peki, Allah’ın bir yüzü var mıdır? O’nun veçhi, âleme olan teveccühü/yönelişidir. Eğer, Hakk’ın, örneğin denize bir teveccühü (yönelim) olmasaydı, deniz, deniz olabilir miydi? Dolayısıyla tüm âlem, O’nun teveccühü olmaksızın, bir hiçtir. Eğer Hakk’ın inâyeti bir ân dahi âlemden yüz çevirecek olsa, bu âlem, âlem olamaz ve yokluğun karanlığında mahvolur. Hakk’ın inâyeti, O’nun veçhidir. Vech de teveccühten gelir. Bir şeye teveccüh etmek (yönelmek), kişinin yüzünü belli bir yere dönmesi demektir.