İran’daki birçok din âlimi Sünnî idi ve bunlar arasında Buhârî, Müslim, Tirmizî, Nesâî ve hatta Hanefî mezhebinin kurucusu Ebû Hanîfe gibi isimler de bulunmaktaydı. Bu listeye Gazzâli, Cüveynî, Fahr-i Râzî, Zemahşerî ve Mevlânâ’yı da eklediğimizde şu gerçeğe ulaşmamız gerekecektir: Eğer İranlılar mezhep adı altında Araplardan intikam almayı amaçlasaydı, bunun Şiîlik vasıtasıyla değil; bilakis kural gereği diğer mezhepler (Sünnî) yoluyla gerçekleştirilmesi gerekirdi. Tüm bunlara ilaveten, Şiîliğin İran’daki müessisleri ve mübelliğleri çoğunlukla Araplardı.
Ancak garip olan şudur ki ey kardeşim, bir kimse birinci halifeye karşı çıksa hemen kâfir ve mürted oluyor! Bundan dolayı yapılan savaşlara da Ridde Savaşları deniliyor. Ancak kim İmam Ali’ye (a.s.) karşı çıkarsa müctehid olur!
Rehber daha sonra çok önemli başka iki noktadan bahsetti. Hazret ilk olarak “Bana öyle geliyor ki, İsrail bunun planını önceden hazırlamıştı ve sürpriz bir saldırı düzenleyerek Hizbullah'ı yok etmek istiyordu. Hizbullah'ın iki Siyonist askeri esir alan eylemi onların sürpriz planını bozdu” dedi. Ben bu bilgiye sahip değildim. Seyyid Nasrallah ve İmad bu bilgiye sahip değildi. Hiçbirimizde bu istihbarat yoktu.
"Câbir b. Abdullah el-Ensarî’ye, Ebu Said el-Hudrî, Sehl b. Sa’d Sâidî, Zeyd b. Erkam ve Enes b. Malik’e sorun; Resûlullah’ın (s.a.a.) bu sözü benim ve kardeşim (İmam Hasan) için söylediğini duyduklarını size haber versinler. Bu, benim kanımı dökmenize engel olmayacak mı?”
Şa´bî diyor ki İbn ez-Zübeyr’in şöyle dediğini işittim: Abdullah b. Zübeyr’in şöyle dediğini işittim: Şu Beyt’in Rabbine yemin olsun ki Allah-u Teâlâ Peygamberinin diliyle Hakem’e ve ondan doğana lanet etmiştir. Bu rivayeti Ahmed, Bezzâr ve Hâkim tahric etmişlerdir. Hâkim bu hadisin isnadının Buharî ve Müslim’in şartlarınca sahih olduğunu ancak onlar tarafından tahric edilmediğini söyler.
İslam İnkılabı Rehberi İmam Hamanei Dünya Kudüs Günü (22 Mayıs Cuma) münasebetiyle bir konuşma yaptı.
“Cennet ehlinin hanımlarının efendisi” ibaresi Sahihü’l-Buhârî ve diğer hadis mecmualarında geçmektedir. O’nun ilk halifeye biat etmediği de kesin bir şekilde biliniyor.