İbrahimî Dinânî: Feyz-i Kâşânî Söyleşileri (19): Zât, sıfatların aynasında zâhir olur / Tüm âlem O'nun sıfatlarının aynasıdır

İbrahimî Dinânî: Feyz-i Kâşânî Söyleşileri (19): Zât, sıfatların aynasında zâhir olur / Tüm âlem O'nun sıfatlarının aynasıdır

Keza İmam Ali de (a.s.), ‘Ben hiçbir şey görmedim ki kendisinden önce, kendisinden sonra ve kendisiyle birlikte Allah’ı görmemiş olayım!’ buyurmuştur.

İbrahimî Dinânî: Feyz-i Kâşânî Söyleşileri (18): Hakk’ın Rüyeti

İbrahimî Dinânî: Feyz-i Kâşânî Söyleşileri (18): Hakk’ın Rüyeti

Evet, mesele tam olarak budur. O’nu bulanın hiçbir eksiği yoktur. O’nu bulmayanın neyi vardır? Eğer bir kimse O’na ulaşamazsa – isterse bütün dünya onun olsun– onun neyi vardır ki? Bir an nefesi tükendiğinde ölür, gider. Bu insana evrenin hükümdarlığının verilmiş olduğunu düşünün. O bir an nefes alamasa, ne olur?

İran’daki Anayasayı Koruma Konseyi seçimleri kontrol mu ediyor?

İran’daki Anayasayı Koruma Konseyi seçimleri kontrol mu ediyor?

İran’da her seçim döneminde, İran Muhafız Konseyi’nin (Şurayı Nigehbani Kanuni Esasi) kendi çıkarlarına uygun adayları seçerek seçim sürecini manipüle ettiğini iddia eden bir anlatı ortaya çıkar. Bu iddiada bir geçerlilik payı var mı? Batı demokrasilerinde de benzer kurumlar mevcut mudur?

İbrahimî Dinânî: Feyz-i Kâşânî Söyleşileri (14): Akıl ve Kalp arasında vahdet ilişkisi vardır / Kalp, Aklın zuhurudur

İbrahimî Dinânî: Feyz-i Kâşânî Söyleşileri (14): Akıl ve Kalp arasında vahdet ilişkisi vardır / Kalp, Aklın zuhurudur

Akıl ile kalbin ilişkisi, vahdet ilişkisidir. Kalp, aklın zuhurudur. Akıl kalbe indiğinde, kalp duygu, sevgi, akıl gibi tüm insanî kuvvelerin merkezi olur. Tüm bu algısal kuvvelerin başında akıl gelir. Diğer duyu organlarının tüm verilerini, akıl kontrol altına alır. Bunların hepsinin toplamı kalbi oluşturur.

Zekzeki Hanım İmam Humeyni’yi ilk gördüğünde neler yaşadığını anlattı

Zekzeki Hanım İmam Humeyni’yi ilk gördüğünde neler yaşadığını anlattı

İmam'ı görmeye giderken minibüste mendil dağıttıklarını hatırlıyorum. “Bu ne için?” dedim. Bana, bazı insanların İmam'ı gördüklerinde ağladıklarını söylediler. “Neden ağlayayım ki?” dedim. “Ağlamayacağım, ben onu görmek istiyorum sadece. Onu görmem ağlamamı gerektirmez!” Ama İmam içeri girdiğinde, biliyorsunuz Cemaran'daydı, alnında bir ışık parlıyordu sanki! Ne olduğunu anlamadım, elimde olmaksızın ben de ağlamaya başladım!

İbrahimî Dinânî: Feyz-i Kâşânî Söyleşileri (12): Manevî Zevk; Tabiat ve Maneviyat

İbrahimî Dinânî: Feyz-i Kâşânî Söyleşileri (12): Manevî Zevk; Tabiat ve Maneviyat

"Anlamak ve düşünmek, esasında bir fiil ve faaliyettir. Kısacası bir yaratım… Siz düşündüğünüzde, aynı zamanda yaratırsınız da… Burada kesinlikle taklidî bir düşünce ve anlayıştan söz etmiyorum."