Al-Sinwar, Direniş Ekseni'ndeki müttefiklerinin, yani Hizbullah ve IRGC'nin kendilerine hassas İsrail hedefleri hakkında istihbarat sağladığını da kaydetti. Hamas askeri komutanı ayrıca, operasyonun en sonunda Direniş’in Hayfa, Tel Aviv, Eilat ve İsrail'in yarı gizli nükleer silah üssü Dimona da dâhil olmak üzere 14 noktaya 362 füze fırlatmayı planladığını ilk kez açıkladı.
Habersiz olduğumuz son konu, yakın zamanda Hizbullah’ın askeri medyasında yayımlanan ve “Görev tamamlandı” diyen videoda ortaya çıktı. Burada hassas güdümlü füzelere atıfta bulunulmadığı açıktır, zira Seyyid Hasan Nasrallah zaten kamuoyuna açıkça “Evet, işgal altındaki Filistin'de herhangi bir İsrail askeri tesisini vuracak kadar hassas güdümlü füzelere sahibiz” demişti.
2. Dünya Savaşı'ndan sonra ABD, Batı dünyasının lider gücü olarak İngiltere'nin yerini aldı. Rakip kampa Sovyetler Birliği önderlik ediyordu. ABD'nin küresel hegemonyasını açıklamak için üç faktör sayılıyordu: askeri güç, yumuşak gücünün çekiciliği ve küresel rezerv para birimi olarak dolar. Ordusunun, ayakları kilden bir dev olduğu ise ortaya çıktı.
Kadınlardan oluşan bir Besic ordumuz var, sayılarının bugün 12 milyon olduğunu düşünüyorum. On binlerce üsleri, mıntıkaları ve merkezleri var. Tüm komutanları da kadın…. İmam Humeyni 20 milyonluk İranlı Besic Ordusuna ilave olarak tüm İslam dünyasının gönüllülerinden oluşacak 100 milyon kişilik bir ordu kurulması gerektiğini söylemişti.
“İşin doğrusu, İran’ın devlet ve devlet dışı müttefiklerine sağladığı destek olmasaydı bölge ABD’nin ve hiçbir şekilde gündeminde Filistin bağımsızlığı bulunmayan sömürgeci-yerleşimci devlet İsrail’in çıkarlarına çoktan teslim olmuştu… Bütün bunlardan da belli ki Siyonizm’e, bedeli ne olursa olsun, sadece İran ile ittifak ilişkilerine sahip Arap ülkeleri karşı durabilecek.”
İran’ın bu plana cevabı, ileride Irak ve Suriye’yi de içerecek şekilde bir İran-Türkiye ortaklığıyla karşıt eksen oluşturmak olabilir. Pek çok İran medya kanalında son birkaç gündür özellikle bu ihtimal dillendiriliyor, özellikle de Türkiye’nin Katar’daki BAE, Suudi Arabistan ve Bahreyn sınırındaki askeri üssü göz önüne alındığında.
İran toprakları boyunca yeraltına yerleştirilen füzeler, iyi bir şekilde kamufle edilmiştir ve üslerde değil, aksine münferit platformlardadır. Bu İran’ın füze depolarının vurulacağına dair teorilerin de manasını yitirdiği anlamına geliyor. Çünkü düşman karşısında tamamıyla bilinmeyen mekânlara yerleştirilen on binlerce füzeyi hiçbir nitelikli operasyon yok edemez.