Dünya kapitalist krizinin daha önceki dönemlerinde hegemonik düzenin çöküşüne siyasi istikrarsızlık, yoğun sınıfsal ve toplumsal mücadeleler, savaşlar ve yerleşik uluslararası sistemdeki kırılmalar damgasını vurmuştu. İkinci Dünya Savaşı'nın başlangıcının 1936-39 İspanya İç Savaşı ve onun sonucu olan faşist diktatörlük olduğunu hatırlayalım. Filistin'de tehlikede olan küresel geleceğimizdir.
Demir Kubbe’nin varsayılan başarısı, düzmece gibi görünüyor. Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nden (MIT) füze uzmanı Theodore Postol’a göre Demir Kubbe, Hamas’ın roketlerinin yalnızca %5’ini, yahut daha azını engelliyor. Buna dair başka bir kanıt da Tümgeneral Uzi Dayan’dan gelmiş, Dayan, “Eğer İsrail Hamas’ı durduramıyorsa İran’ı nasıl durdursun” diyen bir İsraillinin hikâyesini anlatmıştı.
ABD, (Ward Churchill’e göre) 241 yıllık katliam ve kargaşa yaratma tarihi boyunca dudak uçuklatan sayıda insanı öldürdü, sakat bıraktı, yerinden etti ve başka biçimlerde zarar verdi – buna 1945 yılından beri 37 ülkede öldürülen 20 milyondan fazla insan dahil.
Bukka Kampı Horasan’dan çok uzak. Ve DAİŞ de otantik bir Müslüman ordu olmaktan çok uzak. Ayrıca Şeyh İmran’ın ifadesine göre, ahir zaman denilen zamanın sonuna yaklaşmış durumdayız. Horasan’ın kurtarıcı ordusunun çok yakında gelmek üzere. Bu nasıl bir ordu olabilir?
Yeniden Tahran’a gitmek her zaman – ciddi entelektüel tartışma açısından – aşırı derecede cazip. Nitekim Tahran’ın, biz Batı Aydınlanması’nın krizinden kaçmanın yollarını ararken nereye gideceğimiz veya ne tür modellerin var olduğu konusunun tartışılabileceği ayrıcalıklı bir sahne olarak, Asya genelinde bir rakibi yok.
Bugün Yemen’de aralarında çocukların da olduğu milyonlarca insan açlık çekiyor ve BM’ye göre bu çocuklar ömür boyu sakat kalacaklar. Savaşın en kötü şekilde vurduğu bölgelerden gelen fotoğraflar, gençlerin açlıktan öldüğünü gösteriyor. BM Dünya Gıda Programı’na (WFP) göre dünyadaki en yüksek kötü beslenme oranlarının bulunduğu ülkelerden biri Yemen. 14 milyonu aşkın insan aç, bunlardan yarısı açlıktan ölme derecesinde. Ülkedeki yirmi bir eyaletten en az onu kıtlığın eşiğinde.
Birinci Filistin intifadası (ayaklanması yahut silkinmesi), İsrail’in gaddar askeri işgaliyle geçen yirmi uzun yılın ardından 9 Aralık 1987 tarihinde çarpıcı bir şekilde patlak verdi.