İsrailli usta gazeteci Ben-Yishai aynı kaynaklardan aktarmaya devam ettiği makalesinde, İran İslam Cumhuriyeti Devrim Muhafızlarına bağlı güçlerin Suriye’de, Lübnan Hizbullahı’nın kurduğunu cepheye ilaveten, İsrail’e karşı yeni bir cephe oluşturma çalışmalarına yoğunlaştıklarını aktardı.
Şaban, “Son yarım yüzyıllık tarihte, Suriye ve Irak’ın birbirine yaklaşması, koordinasyon kurması her zaman engellendi. (Eski Suriye Devlet Başkanı) Hafız Esad ve (eski Irak Devlet Başkanı) Ahmed Hassan el-Bekr kapsamlı bir anlaşmaya varmak üzereyken Saddam Hüseyin bir darbe yaptı ve Suriye’yle yakınlaşma isteyen bütün subayları idam etti” diyor.
Öte yandan neo-liberal/insan hakları kliği Obama ve Clinton’a çok yakın ve dolaylı yoldan Müslüman Kardeşler’i ve Katar’ı destekliyor. Neo-con’lar ise tarihsel olarak Suudi Arabistan ve İsrail’e daha yakın. Bu ülkelerin her ikisi de, bölgesel kontrolü Riyad ve Tel Aviv’e bırakmak suretiyle ABD’yi dikkatini Asya’ya yöneltecek şekilde serbest bırakacak olan bir Arap NATO’su sayesinde ABD’nin Ortadoğu’daki rolünü daha az merkezi hale getirmek için Trump’ı destekliyor gibi görünüyor.
Hasan Sivri, Medya Şafak için görüştü...
Beyrut’ta bulunan serbest gazeteci Merve Osman’a bir röportaj veren Lübnan Direniş Hareketi Hizbullah’ın Genel Sekreter Yardımcısı Şeyh Naim Kasım, 25 Mayıs Direniş ve Özgürlük gününü, direnişin bir denge yaratmayı başardığını ve Lübnan’daki tam hazırlık düzeyinin en yüksek derecede kaldığını, bu yüzden de Suriye’deki varlığının Lübnan’daki düzenlemelerini etkilemediğini söyleyerek andı.
ABD güçleri, bu sınır kapısını uzun süre ellerinde tutmanın imkansız olduğunun farkındalar: Iraklı kuvvetler hızla sınırlara doğru ilerliyor ve sınırın diğer tarafında Suriyeli kuvvetlerle karşılaşacaklar. Washington’un kaçınmaya çalıştığı şey tam olarak buydu, ancak çabası beyhude.
Hasan Sivri, Lübnanlı analist Dr. Enis Nakkaş ile ABD’nin Suriye’ye yönelik saldırısından iki hafta önce Medya Şafak için röportaj yaptı. İşte o röportaj: