Al-Monitor için haber yapan Yemenli gazeteci Mareb al-Ward, Çin'in Yemen büyükelçilerinin Ensarullah'ın temsilcileriyle düzenli olarak görüştüğünü ve Çinli görevlilerin örgütten 1962 devrimcilerinin halefi olarak bahsettiğini belirtti.
2006 yılında Hizbullah, İsrail’in Merkava tanklarından müteşekkil zırhlı tümenlerinin yenilmezliği mitini kırdı. Bugün, İsrail’in hava üstünlüğü tarih oldu. İsrail’in halen nükleer caydırıcıya sahip olduğu ileri sürülebilir, ancak elindeki nükleer silahlar, içine girdiği çatışmalarda faydasızdır. Nereye nükleer bomba atacak? Gazze’ye mi? Lübnan’a mı? Kullanılacak nükleer silahın etkisi ve ortaya çıkacak radyasyon, Siyonist oluşumun kendisini de silecektir.
Allah İran’a isabetli kararlar veren keskin görüşlü liderleri aracılığıyla savaşma yeteneği vermiştir. Öyle ki Trump’ın karakterini henüz yönetime gelmeden önce okumayı başaran bu liderler, şimdi de onu kalenin içine çekiyor ve ABD başkanına şah mat diyorlar.
2005 yılında Lübnan Cumhurbaşkanı Refik Hariri’ye düzenlenen suikast fitnesinin başarısızlığının ardından “İsrail” 2006 yılında savaşa girdi. Bu savaşta başarısız olan “İsrail”, yumuşak güce dönerek 2008 yılında Lübnan’da fitne projesini başlattı. Şer güçleri burada da başarısız olunca 2009 yılında fitne İran’a taşındı. Bir kez daha planları akim kaldı ve 2011 yılında Suriye’deki terör saldırıları başlatıldı.
Önümüzdeki hafta Suudi Arabistan’ın, MBS’nin babasının tahttan feragat etmesiyle resmen tahta çıkmasına tanık olabileceği yönünde söylentiler de var. Bundan sonra, Suudilerin Riyad’daki bir çatıda İsrail bayrağının dalgalandığını göreceği gün çok uzak olmayabilir.
İsrail askeri sözcüsü tarafından yapılan açıklamada, saldırıda aralarında askeri yöneticilerin de bulunduğu 74 komutan ve askerin öldüğü, bunlardan 27’sinin cesetlerinin kayıp olduğu belirtildi. İsrail gazeteleri de saldırıdan birkaç gün sonra yaptıkları haberde olayın bilançosunun 10’u kayıp 141 ölü olduğunu kaydetti.
Suriye’nin 20 milyonluk nüfusunun içinden ne kadar insanın McCain’in cezalandırıcı yaptırımlardaki ısrarı sonucunda artık Suriye’de kanser tedavisi alamadığını yalnızca tahayyül edebiliriz. 2011’de Suriye’de çatışma başlamadan önce yurttaşlar, birinci sınıf en ileri kanser tedavisi de dâhil olmak üzere bedava sağlık hizmeti alabiliyordu.