“Saddam’ın Kuveyt’e girdiği haberlerini aldığımız gün, Kum şehrindeydim. O anda aklıma gelen tek şey, Kuveyt Hapishanesi’nde bulunan ve aralarında Seyyid Mustafa Bedreddin’in de olduğu tutuklulardı. Kendi kendime, Saddam’ın girmesinden sonra kaderlerinin nasıl olacağını soruyordum.” Merhum Enis Nakkaş, El-Menar web sitesine böyle konuşmuştu.
4.04.2024
27.11.2023
31.05.2023
8.03.2023
28.11.2022
28.10.2022
Neoconlar ABD'nin çıkarlarını İsrail'in çıkarlarıyla birleştirerek George Washington’un “yabancı karışıklıklardan” kaçınma tavsiyesini görmezden geliyorlar. Filistin'deki Siyonist sömürgeciliğe karşı direnişin yok edilmesinin ancak Tahran'ı yenerek başarılabileceğini anladıkları için ABD'nin İran ile savaşa girmesini istiyorlar.
Ben Suriye’de şiddet olayları baş göstermeden iki yıl önce İngiltere’deydim. Üst düzey İngiliz görevlilerle buluştum, bana Suriye’de bir şey için hazırlandıklarını söylediler. Bu ABD’de değil İngiltere’de oldu. İngiltere, Suriye’yi istila etmek için silahlı adamlar eğitiyordu.
2006 yılında Hizbullah, İsrail’in Merkava tanklarından müteşekkil zırhlı tümenlerinin yenilmezliği mitini kırdı. Bugün, İsrail’in hava üstünlüğü tarih oldu. İsrail’in halen nükleer caydırıcıya sahip olduğu ileri sürülebilir, ancak elindeki nükleer silahlar, içine girdiği çatışmalarda faydasızdır. Nereye nükleer bomba atacak? Gazze’ye mi? Lübnan’a mı? Kullanılacak nükleer silahın etkisi ve ortaya çıkacak radyasyon, Siyonist oluşumun kendisini de silecektir.
Suudiler, İsrailliler ve Amerikalılar arasındaki anlaşma, son makalemde aktarıldığı gibi, ilk sonuçlarını üretiyor ve bu, bazı terörist unsurların Ortadoğu’dan, özellikle de Suriye ve Irak’tan Güneydoğu Asya’ya ve hatta Orta Asya cumhuriyetlerine transfer edilmesi yönünde ilk adım gibi görünüyor.
Sözde insan hakları kuruluşları, küresel güçler tarafından finanse edildiklerinde etkili sponsorlarının önyargılarını ve önceliklerini yansıtmış oluyorlar. Böylelikle Uluslararası Af Örgütü, gerek Ortadoğu’da gerekse başka yerlerde ABD emperyal çabaları adına yapılan savaş propagandalarının önemli bir kaynağı haline gelmektedir.
Öldürülmeden birkaç saat önce son kez aileleri ile görüşen şehitlerden Abbas Semi, ailesine “Kanım vatana feda olsun. Bahreyn halkı haklarının tamamını elde edene kadar boyun eğmesin” dedi. Üstelik üç aktivist de, öldürülmeden önce son kez, suçlandıkları polis cinayeti olayında suçsuz olduklarını yinelediler. Ağır işkence altında, işlemedikleri bir cinayeti kabul etmek zorunda kaldıklarını vurguladılar.