"İsrail'in kayıplarını durdurmak için yapabileceği hiçbir şey yok. Söz konusu olan sadece maddi can kayıpları, ekonomik yıkım ya da dünyadaki büyük güven ve itibar kaybı değil. Aksine, İsrailliler insanlıklarını kaybettiler."
2006 yılında Hizbullah, İsrail’in Merkava tanklarından müteşekkil zırhlı tümenlerinin yenilmezliği mitini kırdı. Bugün, İsrail’in hava üstünlüğü tarih oldu. İsrail’in halen nükleer caydırıcıya sahip olduğu ileri sürülebilir, ancak elindeki nükleer silahlar, içine girdiği çatışmalarda faydasızdır. Nereye nükleer bomba atacak? Gazze’ye mi? Lübnan’a mı? Kullanılacak nükleer silahın etkisi ve ortaya çıkacak radyasyon, Siyonist oluşumun kendisini de silecektir.
Suudiler, İsrailliler ve Amerikalılar arasındaki anlaşma, son makalemde aktarıldığı gibi, ilk sonuçlarını üretiyor ve bu, bazı terörist unsurların Ortadoğu’dan, özellikle de Suriye ve Irak’tan Güneydoğu Asya’ya ve hatta Orta Asya cumhuriyetlerine transfer edilmesi yönünde ilk adım gibi görünüyor.
Sözde insan hakları kuruluşları, küresel güçler tarafından finanse edildiklerinde etkili sponsorlarının önyargılarını ve önceliklerini yansıtmış oluyorlar. Böylelikle Uluslararası Af Örgütü, gerek Ortadoğu’da gerekse başka yerlerde ABD emperyal çabaları adına yapılan savaş propagandalarının önemli bir kaynağı haline gelmektedir.
Öldürülmeden birkaç saat önce son kez aileleri ile görüşen şehitlerden Abbas Semi, ailesine “Kanım vatana feda olsun. Bahreyn halkı haklarının tamamını elde edene kadar boyun eğmesin” dedi. Üstelik üç aktivist de, öldürülmeden önce son kez, suçlandıkları polis cinayeti olayında suçsuz olduklarını yinelediler. Ağır işkence altında, işlemedikleri bir cinayeti kabul etmek zorunda kaldıklarını vurguladılar.
Halep'in kuzey kısmındaki Beni Zeyd kasabası, Temmuz ayında, bizim Halep’e gelişimizden birkaç hafta önce Suriye Ordusu tarafından özgürleştirilmişti. Mahalle kurtarılmadan önce, Batı Halep’teki yerleşim alanlarına fırlatılan ölümcül “cehennem topu” füzeleri için bir fırlatma rampası işlevi görüyordu, bu yüzden de bu gelişme, Suriye halkı tarafından dev kutlamalarla karşılandı.
21 Mayıs 2012 Pazartesi günü Yemen’deki Saada vilayetinde ilk uyuşturucuya el koyma operasyonu gerçekleştirildi. Devasa miktarda uyuşturucu, Suudi Arabistan’a götürülüyordu. O gün Ensarullah hareketi, kaçırma girişimini engelledikten sonra ele geçirilen miktarı imha ettiğini açıkladı.