"Hazine" için 122 adet haber bulundu

ÖZEL: İmam Seccâd (a.s.) döneminde beraat (teberrâ) meselesi: Beraatın düşünceden kitlesel akıma dönüşmesi

ÖZEL: İmam Seccâd (a.s.) döneminde beraat (teberrâ) meselesi: Beraatın düşünceden kitlesel akıma dönüşmesi

Ehl-i Sünnet’e mensup bulunan Hârizmî’nin naklettiği bir rivayet, Şeyhayn’ın Âşûrâ hadisesindeki rolünü açıkça ortaya koymaktadır. Hârizmî’nin rivayetine göre, İmam Hüseyin (a.s.) mübarek sakalını kendi kanıyla boyamış ve şöyle buyurmuştur: Dedem Resulullah’ın (s.a.a) huzuruna çıkıncaya değin bu halde kalacağım; kanıma boyanmış vaziyette, “Ya Resûlullah! Beni falan ve falan öldürdü!” diyeceğim.

İbrahimî Dinânî: Nasîrüddîn Tûsî Söyleşileri (12): Tûsî’ye Göre Amelî (Pratik) Hikmet

İbrahimî Dinânî: Nasîrüddîn Tûsî Söyleşileri (12): Tûsî’ye Göre Amelî (Pratik) Hikmet

Dünyadaki tüm bilimleri bir ağaca benzetecek olsak, bunların kökünün metafizik ve ilâhiyatta olduğunu söylememiz gerekecekti. Bu görüş, “ilâhiyâtın köklerinin nerede yer aldığı” gibi bir soru sorularak eleştirilmeye çalışılıyor. Bizim buna cevabımız şudur: İlâhiyâtın kökeni, Varlık’tadır. Vücûd ile mevcut [Varlık ile var olanlar] arasında bir fark vardır.

İbrahimî Dinânî: Nasîrüddîn Tûsî Söyleşileri (11): Tûsî’ye Göre Nazarî (Teorik) Hikmet

İbrahimî Dinânî: Nasîrüddîn Tûsî Söyleşileri (11): Tûsî’ye Göre Nazarî (Teorik) Hikmet

Ben”imiz, kendi zihnimize sığar mı, sığmaz mı? Zihnimiz, deyim yerindeyse, bizden (=ben’imizden) bir kokudur sadece. O ben’imizin şuûnundan bir şa’ndır. Bu durumda bütün bu şuûn (varlığımız, vücûdî boyutumuz), tek bir şa’na (zihin) nasıl sığabilir?

İbrahimî Dinânî: Nasîrüddîn Tûsî Söyleşileri (6): Tûsî’nin Düşüncesinde “Haz” ve “Acı”nın Tanımı

İbrahimî Dinânî: Nasîrüddîn Tûsî Söyleşileri (6): Tûsî’nin Düşüncesinde “Haz” ve “Acı”nın Tanımı

"Tüm algısal güçler (kuvve), beş duyu organı ve hatta bâtınî duyu organları – kısacası insandaki her şey – mutlak anlamda nefsin şuûnundan olup, onun kuvvelerindendir. Nefs-i nâtıka da huzûrun kendisidir. Biraz önce bahsettiğim epistemolojik problemin düğümü tam da burada çözülmektedir."

Basil el-Arac: Savaşan Akıl ve Filistin ‘Ansiklopedisi’

Basil el-Arac: Savaşan Akıl ve Filistin ‘Ansiklopedisi’

2015 yılında Basil el-Arac, Beyrut'taki Direnişi Destekleme Konferansı'na katıldı. Filistin'e döner dönmez birkaç genç adamla birlikte bir haftalığına ortadan kayboldu. Filistin Yönetimi, bu grubun İsraillilere karşı askeri bir operasyon düzenlediğini bildirdi. Buna paralel olarak İsrailliler de bu grubun Lübnan Hizbullahı tarafından silah altına alındığını iddia etti.

ÖZEL: İbn Arabî ve Seyyid Haydar Âmulî’nin bakışından Hatm-i Velâyet konusunun karşılaştırmalı bir incelemesi

ÖZEL: İbn Arabî ve Seyyid Haydar Âmulî’nin bakışından Hatm-i Velâyet konusunun karşılaştırmalı bir incelemesi

Zira velâyetin hatminin temel ölçütü, Peygamberlerin Hâtemi’ne (s.a.a.) manevî yakınlıktır. Şahsına münhasır bu yakınlığı pek çok rivayet açıklamıştır. İbn Arabî'nin “İnsanların ona en yakını, âlemlerin İmamı ve tüm nebilerin sırrı olan Ali ibn Ebî Tâlib’dir” ifadesi de hem şekilsel hem manevî hem şuhûdî hem de gaybî bir yakınlığı ifade etmektedir. Onun o Hazret’e yakınlığının bir benzeri yoktur; dolayısıyla onun velâyeti de benzersizdir.

ÖZEL: Muhammed Âbid el-Câbirî’nin Şiilik Hakkındaki Görüşünün Analizi ve Kritiği

ÖZEL: Muhammed Âbid el-Câbirî’nin Şiilik Hakkındaki Görüşünün Analizi ve Kritiği

İran’daki birçok din âlimi Sünnî idi ve bunlar arasında Buhârî, Müslim, Tirmizî, Nesâî ve hatta Hanefî mezhebinin kurucusu Ebû Hanîfe gibi isimler de bulunmaktaydı. Bu listeye Gazzâli, Cüveynî, Fahr-i Râzî, Zemahşerî ve Mevlânâ’yı da eklediğimizde şu gerçeğe ulaşmamız gerekecektir: Eğer İranlılar mezhep adı altında Araplardan intikam almayı amaçlasaydı, bunun Şiîlik vasıtasıyla değil; bilakis kural gereği diğer mezhepler (Sünnî) yoluyla gerçekleştirilmesi gerekirdi. Tüm bunlara ilaveten, Şiîliğin İran’daki müessisleri ve mübelliğleri çoğunlukla Araplardı.