Grubun Batı Şeria'da artan popülaritesi nedeniyle, birkaç Filistinli grup Aslan Yuvası ile bağlantı iddiasında bulundu ve direniş grubunu bağımsız hareket ettiğine dair açıklamalar yapmaya mecbur etti. Aslan Yuvası lideri The Cradle'a şunları söylüyor: "Aslan Yuvası’nda faaliyet gösteren Kassam, Saraya [Kudüs Tugayları] ve Fetih üyeleri, ulusal bir çerçevede yer alıyor ve kendi partilerini temsil etmiyorlar."
Ricâl sahasındaki eserlerimize baktığımızda, Şia'ya inanç noktasında muhalif de olsa sika bir kişiden aktarılan hadisi kanıt saydığımızı görürsünüz. Bu tür hadisler bizim (Şia'nın) terminolojimizde ‘muvassak’ olarak ifade edilir.
Pakistan’daki en büyük Şii siyasi örgütü Meclis-i Vahdet-i Müslimin’in genel sekreter yardımcısı Seyyid Şafakat Hüseyin Şirazi ise, kısa süre önce verdiği bir röportajda şunları söyledi: Karaçi’de, Peşaver’de ve Pakistan’ın tüm şehirlerinde bir şehidin verilmediği tek bir gün bile geçmiyor. Bir ayda otuz gün varsa, biz her ay 100’den fazla şehit veriyoruz.
Bu kapsamlı dosyada, İslami Direnişin neredeyse her bir günü (33 Gün Savaşı da dahil olmak üzere) tarihe not düşecek şekilde kayıt altına alınmış. Medya Şafak gururla sunar...
Nusra örgütünü ve bu hareketin Lübnan'daki örgütlenme çabalarını ele alan önemli bir analiz...
Informationclearinghouse sitesinde yer alan ve Suriye'deki savaşta uygulanan medya dezenformasyonunu ele alan önemli bir analiz...
Gerçekte bu paralı askerler her zaman Suudi ailesi içerisinde gerici bir grup olan Südeyriler klanı daha da özelde Prens Bender bin Sultan tarafından kontrol edildi. Başkan Bush’un sürekli olarak evlatlığı olarak lanse ettiği Sultan, (kendisine babalık yapılması hoşuna giden zeki bir çocuk olduğunu söylemek gerekir) CIA adına anlaşma yapıyordu.