Bugünlerde tekrar bahsi geçmeye başlayan Guta Katliamı provokasyonu hakkında daha önce hazırladığımız yazıları sizin için derledik...
İdlib çatışmasını erteleme amaçlı ve Ankara’yı Moskova-Tahran-Şam çizgisine yaklaştırmayı ve Suriye’de daha yaygın bir savaşı engellemeyi hedefleyen Türkiye-Rusya anlaşması Şam hükümeti tarafından olumlu karşılandı ve İranlılarla pek çok istişarenin ardından gerçekleşti.
O tarihten bu yana İdlib iki kampa ev sahipliği yapıyor: Suudi destekli Tahrir eş-Şam ve Türkiye-Katar destekli Ahrar eş-Şam. Birincisi Selefi, ikincisi ise Müslüman Kardeşler köklerine sahiptir. Savaşçı toplama ve saha hâkimiyetinde birbirleriyle yarış içerisindeler.
Esad ve müttefikleri -İran ve Hizbullah- Suriye’nin çoğu kurtarıldığı için İdlib şehrini de özgürleştirebileceklerine inanıyorlar. Bu nedenle Esad işgal edilmiş kuzeyin kurtarılmasında ısrar ediyor ve müttefiklerinden, gelecek operasyon aşaması için daha fazla kuvvet göndermeye hazır olmalarını istedi.
Rusya, Suriye’ye atılan füzeleri vuracağını söylediğinde Trump, “Hazır ol Rusya, çünkü gelen füzeler yeni, hoş ve akıllı.” dedi. Rusya ise saldırıda vurduğu füzelerden sonra, “ABD’nin attığı akıllı, yeni ve çok pahalı füzelere karşı eski Sovyet hava savunma sistemini kullandık.” açıklamasını yaptı.
Rusya, ülkede savaş devam ederken Çin'i Suriye’ye getirdi. Çin donanması Akdeniz'e ulaşıp Tarsus ve Lazkiye limanlarına demir atarak aslında Amerika'ya ve müttefiklerine dünyada tek kutuplu bir hâkimiyetin ve monolitik bir tahakküm döneminin sona erdiği mesajı vermiş oldu.
Acılı, oğullarının kaderiyle tükenmiş kahırlı baba (oğullarından biri olan Abdullah şehid olurken iki yaş büyük diğeri de pek çok yara almış ve birkaç kemiği kırılmıştı) mezar kazıcılarına toprağın ağarmasını dilediğini söylemiş. Ve on dakika içerisinde gökyüzünden, yeri beyaz bir battaniye gibi saran beyaz, donmuş zerrecikler yağmış!