Makale yazarının, İmâmiyye’nin düşünsel sistemindeki “On İki İmam” ve “on ikinci imamın gaybeti” düşüncesinin temel/özgün/asil [bir düşünce] olmadığı konusundaki en önemli delili; On İki İmam Şiîliği’nin ilk kaynaklarında bu bağlamdaki hadîslere rastlayamamasıdır. Oysaki makale yazarının müracaat ettiği metinler ve hicrî III. yüzyılın sonlarına ait diğer birkaç metin de incelendiğinde, yazarın ulaştığından farklı sonuçlara ulaşılmaktadır.
Bununla birlikte makalemizin girişinde de belirttiğimiz üzere bir grup araştırmacı, Şiilerin bu bocalayışlarına delalet eden rivayetlerin İmamların isimlerini açıklayan hadislerin uydurma olduğunu gösterdiği inancındadır. Onların bu iddialarına tek delilleri bu iki grup rivayet arasında çelişki olduğunu varsaymalarıdır, oysaki bu çelişkinin halli mümkündür ve bu iki rivayet grubunun sıhhati her türlü belirsizlikten uzaktır.
Said b. Cübeyr’den rivayete göre şöyle demiştir: Arafat’ta İbn Abbâs ile beraberdim. İbn Abbâs ‘‘insanların telbiye getirmelerini niçin duymuyorum’’ dedi. Ben de ‘‘Muâviye’den korktukları için’’ dedim. Bunun üzerine İbn Abbâs çadırından çıkarak "Emret Allah’ım, emrine hazırım’’ diye telbiye getirmeye başladı ve ‘‘Ali’ye kızgınlıkları yüzünden Sünnet’i terk etmişler” diye konuştu.
Sahâbe kuşağının çoğunluğu Kevser Havuzundan engellenecektir. İbn Hacer hadisin “فلا أُراه يخلص منهم إلا مثل همل النعم” bölümüyle ilgili olarak şöyle diyor: Kevser Havuzuna gelip de ondan neredeyse içmek üzere olanlar ve Havuzdan engellenen kimselerdir. Hemel sözcüğü çobansız deve sürüsü demektir… Hadisin anlamı şudur: Kevser Havuzundan içenler oldukça azdır.
İnsanlığın Resûlü ve bu ümmetin peygamberi Hâtemü’l-Enbiyâ, Hz. Zehrâ (a.s.) hakkında neler buyurmuşlar ve O’na nasıl davranmışlar? Kitabımız el-Müstedrek ale’s-Sahîhayn’ın da müellifi olan Hâfız Hâkim en-Nîsâbûrî’nin (h. 405) Fadâilü Fâtımeti’z-Zehrâ adlı eseri.
Âlûsî, Muhammed Sûresi’nin 27-31. âyetlerinin tefsirinde şöyle der: Bana göre Yezid'in buğzu münafıklık alametlerinden daha kuvvetlidir. Ah keşke ilahi rahmetten kovulmuş Yezid hakkında ne söylüyorsunuz, bir bilebilseydim! O, Hz. Ali’ye sevgi mi besliyordu yoksa buğz mu ediyordu? Allah’ın lâneti ona olsun!
Ahmed b. Hanbel’e göre -Zehebî’nin dediği gibi- o Müslümanlık izharında bulunan bir münafık değil kâfirdir. Onun küfrü açıktır. Önceki programlarda Âlûsî, ez-Zehebî ve diğerlerinin Yezid’in Nâsıbî olduğuna dair açıklamalarını okumuştuk.