"Şimdi çıkış yolu araması gereken taraf İsrail’dir. Direniş için en iyi senaryo, İsrail Gazze'ye girdikten sonra 7 Ekim saldırısını çok daha büyük bir saldırıyla tamamlamak olacak. Ancak Siyonistlerin iyi bir senaryosu yok gibi görünüyor."
Şimdiki konumuz ‘‘Şeyhü’l-Ekber Muhyiddin İbn Arabî’nin Mehdîlik akidesi bağlamında O’nun hayatta oluşunun incelenmesi’’dir. Şeyhü’l-Ekber’in açıklamalarının bir bölümüne işaret etmek istiyorum. Konuyla ilgili olarak önemli ve temel bir kaynağa işaret etmek istiyorum. Abdülvehhab eş-Şârânî’nin (h. 973) el-Yevâkît ve’l-Cevâhir adlı eseri.
Biz Allah’ın Resûlü “Halifem” demiş diyoruz, onlar hayır yetmez, diye cevap veriyorlar! “Velim ve vezirim” demiş, onlar yetmez diyorlar! Allah aşkına Allah Resûlü bu hakikati ispat etmek için daha hangi sözcüğü kullansın?
Hz. Emîrü’l-Müminîn (a.s) Allah’ın kâmil bir velisidir, bir insan-ı kâmildir. O, tüm peygamberlerle sırlarında ve Hz. Hâtemü’l-Enbiyâ ile ise açıkta beraber olan bir kimsedir. Şu söz çok önemlidir: “Kuntu meal enbiyai sırren ve mea Muhammedin (s.a.a.) cehran.” (Ben (Hz. Ali) peygamberlerin sırrında idim, Muhammed (s.a.a.) ile açıkça zuhur ettim.)
18. yüzyıl ve 19. yüzyılın başları boyunca yankı bulan bu İslami Cumhuriyetçi yeraltı hareketi, Fransız Devrimi ile sonuçlanan diğer pek çok Aydınlanmacı akımla da işbirliği içinde olmuştur. İki öncü İngiliz Romantik Percy ve Mary Shelley de radikal ütopik fikirlerini İslami Cumhuriyetçilikle eşit tuttukları bir evreden geçmişlerdir – onların düşünsel durumunu Garcia “Gnostik Şii İslam” olarak...
Ey savaş meydanının erleri, İmam Hüseyin’in (a.s.) kişiliğinin cisimleşmiş halleri, Muhammed Mustafa'nın (s.a.a.) sünnetinin altın süsleri, parazitizme karşı savaşmış kahramanlar, İslam’ın hazineleri, cesaret yıldızları, Direniş’in ışıldayan gök taşları! Bu dünya sizin hatırınıza dönüyor!
O, 20 yıl önce bir hareket başlattı, şu an 15 milyon dostu var. Hem de ne dost! Öyle dostlar ki mermilerin önünde duruyorlar. Orada iken anladım ki 5 iş gününde 3 buçuk saat boyunca gösteri yapıyorlar. Bütün bu süre boyunca 170 şehit verdiler. Ben gözlerimle gördüm onların gençleri Nijerya ordusuna “biz şehadet niyetiyle geldik, sizin mermilerinize hazırız” diyordu.