"Gerçek şu ki, bu coğrafyada din ile siyasetin kesişimi ve tarihsel dönüşümleri, dışarıdan ithal kuramların yüzeysel şemalarıyla açıklanamayacak kadar karmaşık, yerli tarihsel özgüllüğe içkin bir çözümlemeyi zorunlu kılar."
23.04.2020
14.04.2020
7.04.2020
12.03.2020
10.07.2018
9.02.2018
İşte bu nedenle İsrail’in odak noktası, Suriye’de Beşar Esad’ın seküler hükümetiyle, Lübnan’da Hizbullah’la müttefik olan İran’ın oluşturduğu düşünülen tehdit olmuştur. İsrail tahakkümü karşısındaki bu direniş kemerinden sıklıkla, “Şii Hilali” diye bahsedilir.
Ana akım tarafından reddedilen ve az bilinen bir iktisat teorisi, Washington’un finansal pazarlar üzerindeki sıkı kontrolünün en azından kısmen, bütün petrol ihracatlarının ABD doları kullanılan işlemler içinde gerçekleşmesiyle açıklanabileceğini ileri sürer. Petrol ve kur arasındaki bu ilişkinin dolara değerini verdiği ileri sürülebilir, zira bu paradigma bütün ihracatçı ve ithalatçı ülkelerin, doların değerini arttıracak şekilde, belli bir ABD doları stokunu elinde tutmasını gerektirir.
Dünya çapındaki uzmanlar, Katar-Suudi Soğuk Savaşı’nı gerçekte körükleyen şeyin ne olduğunu ortaya çıkarmaya çalışıyor, ancak yanıt basit: ABD. Washington, her zaman yapmaya meyilli olduğu gibi, Ortadoğu’da ustalıkla bir böl ve yönet oyunu oynuyor ve oldukça geniş bir alana yayılan “Arap Baharı” renkli devrimleri esnasında Kuzey Afrika ülkelerinde ne yaptıysa Körfez müttefiklerinde de aynısını yapıyor.
Suudi küçük prensi Muhammed bin Selman, savaşı İran’a taşıma tehdidinde bulunarak acemice bir hata yaptı – dünyanın dikkatini bu noktaya çekti. Şimdi İran’ın vereceği her türlü tepki, uluslararası hukukun ölçülü bir misilleme için tanımladığı tam meşruiyeti taşıyor. Suudi sınırları uzundur, nüfusu huzursuzdur ve askerleri bu türden bir savaş görmemiştir.
Fiyat düşürmenin amacı, Rusya, Venezuela, İran, Ekvador ve Bolivya’yı bu iş alanının dışında bırakmaktı. Bu ülkelerin sosyal harcamaları ve devlet sektörleri, petrol gelirine bağlıdır. Eğer bu merkezi planlamalı, devlet merkezli ekonomiler nakit paraya aç hale getirilebilirse, rejim değişikliğinin temeli kurulabilirdi. Ancak bu olmadı.
Erbain ziyareti, en geniş ulusal ve dinsel çeşitliliği kendi bünyesinde barındırıyor. Bu özellik, bölgedeki Şii siyasi-askeri ağı için de geçerlidir. Şii güçler hiçbir biçimde istikrarsızlaştırıcı değildir ve kolaylıkla başka inançlardan insanlarla ve gruplarla anlaşabilmektedir.