Crocker, büyükelçiliğin ön duvarına doğru koşmadan önce sürücünün bir şeyler mırıldandığını fark etti, ardından yedi katlı binada büyük bir patlama meydana geldi. Crocker patlamadan kısa bir süre sonra ne olduğunu hatırlamıyordu. O sırada New York Times muhabiri olan Thomas Friedman, Crocker'ın karısıyla birlikte binadan sendeleyerek uzaklaştığını gördüğündeki durumunu şöyle anlatıyor: Crocker’un her yerinden kan damlıyordu!
Aşağıdaki röportaj Engdahl'ın Almanca yayınlanan "Gizli dosyalı STK’lar" (Geheimakte NGOs) başlıklı kitabına odaklanıyor. Röportajı, Almanya’nın Bonn şehrinde yaşayan ve iki dilli http://betweenthelines-ludwigwatzal.com/ blogunu hazırlayan gazeteci ve editör Dr. Ludwig Watzal yaptı.
"Ey kardeşlerim! Biz en iyi yiğitlerimizle Bosna-Hersek'e gittik. Orada askeri bir garnizonumuz vardı... Muhtemelen bu konu hakkında bu açıklıkla ilk kez konuşuyorum. Savaştık ve şehitler takdim ettik. Kimi savunmak için? Bosna'daki Ehlisünnet Müslümanları savunmak için."
Dünya çapındaki uzmanlar, Katar-Suudi Soğuk Savaşı’nı gerçekte körükleyen şeyin ne olduğunu ortaya çıkarmaya çalışıyor, ancak yanıt basit: ABD. Washington, her zaman yapmaya meyilli olduğu gibi, Ortadoğu’da ustalıkla bir böl ve yönet oyunu oynuyor ve oldukça geniş bir alana yayılan “Arap Baharı” renkli devrimleri esnasında Kuzey Afrika ülkelerinde ne yaptıysa Körfez müttefiklerinde de aynısını yapıyor.
İsrail’in küçük bir yeni saldırıda bulunması halinde neredeyse bütün Hizbullah güçleri güneyde bağlanır, IŞİD kuzeyden saldırır, Beyrut, Trablusşam ve öteki şehirlerdeki uyuyan hücreler faal hale gelir ve Lübnan birkaç gün içinde çöker. Plan bu mu? Sonuç olarak İsrail ve Suudi Arabistan, söz konusu olan ‘Şii düşmanları’ olduğu zaman iki müttefiktirler.
Keyhan gazetesinin başyazarı Dr. Sadullah Zarei'den bölgesel gelişmeler üzerine bir durum değerlendirmesi...
Washington’un, Arap Yarımadası’ndaki devlet yapısında yakın zamanda değişikliklerin meydana gelmesi için Suudileri kasten her türlü maceranın içine çekiyor olması muhtemeldir. Amerikan bankalarında saklanan, 1 trilyon dolar değerinde devlet fonları ve ilave olarak yarım trilyon doları aşkın şahsi mevduatlar var. Eğer Suudi Arabistan parçalanırsa, Suudi vatandaşlarının Washington’a karşı mali iddialarda bulunmaya cesaret etmesi hemen hemen imkansızdır.