Perşembe günü Güney Lübnan'dan işgal altındaki Filistin'in kuzey bölgelerine yönelik düzenlenen füze saldırısı, gerçekte Lübnan Hizbullah'ının eylemi değil, Filistin direnişinin Siyonist işgale karşı açtığı yeni bir cepheydi.
13.06.2020
8.06.2020
31.03.2020
25.07.2019
23.06.2019
23.06.2018
Gerçekte, Levant ve Mezopotamya bölgelerinde Washington’un askerlerine duyulan husumet eşi görülmemiş düzeye ulaşmıştır ve Kürtlerin ABD’yle (ve Suudi Arabistan’la) yan yana gelme seçimleri intihar getiren, inanılmaz derecede naif bir stratejidir. Şu halde, Amerika Birleşik Devletleri’nin Levant’ta yalnızca düşmanlar elde edeceği ve en sonunda bölgedeki geçici Kürt dostlarını kaybedeceği açıktır.
Suudiler öncülüğündeki yeni koalisyon, Sykes-Picot planı temelinde dini bölünmeleri büyütmeyi amaçlıyor. Yüz yıl önce Sykes-Picot Anlaşması Osmanlı Devleti’nin parçalanmasına yol açmıştı ve şimdi Amerika Birleşik Devletleri bölgedeki ülkeleri, özellikle de Irak ve Suriye’yi ırk ve etnik farklılıklar temelinde bölme çabası yürütüyor.
İbn Abbas’tan rivayet edildiğine göre o şöyle demektedir: Ömer’in şöyle dediğini işittim: “Vallahi, ben sizin muta nikâhı yapmanızı nehyediyorum. Kuşkusuz muta nikâhı Allah’ın Kitabı’nda geçiyor. Şüphesiz Resulullah (s.a.a.) da bunu uyguladı.” Rivayet sahih bir isnada sahiptir.
Hizbullah'taki kardeşlerimize ve dostlarımıza saygı ve sevgimizi belirterek demek isterim ki bir Yemen savaşçısı, iki Hizbullah savaşçısına denktir. Pratik olarak bir örnekle bakalım. Bizim burada 100 savaşçıdan 10 tane keskin nişancı seçebiliyorsak Yemen'de iş tersine döner ve 100 savaşçıdan 90 keskin nişancı çıkar.
“Bugün, İslam düşmanlarının İslam Ümmetinin şahsiyetine darbe vurma planlarına karşı çıkmak için önemli bir fırsattır. Amerikan önderlikli sultacı istikbar güçleri halklar için büyük musibetlere yol açmışlardır. Yemen’deki bazılarıysa ABD ve benzerleriyle ilişkilerini güçlendirmeyi öncelik vermekteler.”
"Dahası, Suriye’nin kimyasal silahlarını bırakması durumunda bir şey kesindir: saldırıya uğrayacaktır (şu anda uğradığı saldırıdan daha fazla). Suriye’yi şu ana kadar saldırıdan koruyan sadece Suriye’nin kimyasal silahlarının varlığı ve Rusya’nın muhtemel askeri desteği olmuştur."