Ülkelerindeki son sözde "ulus çapındaki grevlerin", “patlamayla değil iniltiyle” sonuçlandığını görüp son on yılların en şiddetli grevleriyle sarsılan İngiltere'ye bakan bazı İranlılar, bugünlerde böyle diyorlar.
Sadrü’l-Müteellihîn (Molla Sadrâ) de ilmi varlıkla eşit kabul etmiştir. Tıpkı varlığın ve ışığın teşkikî olması gibi, yani zayıflık ve güçlülük mertebelerine sahip olması gibi ilim ve bilinç de teşkikîdir, zayıflık ve güçlülük dereceleri vardır. Baba Tâhir’in sözünden de bu çıkıyor.
Değerli dostlar, Kur’ân-ı Kerim acaba Hz. Harun’a ne tür şeyler bağışlıyor ki biz de nübüvvet dışında Ali (a.s.) için bunların sabit olduğunu söyleyebiliyoruz? Kur’ân-ı Kerim, Tâhâ sûresinin 24. ayetinden 36. ayetine kadar bir kıssadan bahsetmektedir. Allah’a kasem ediyorum ki bu ayetler öncekilere de sonrakilere de yeterli gelir. Ancak insan hakikati görebilmek için basiret sahibi olmalıdır.
Gadir-i Hum, İslam tarihinin en kilit önemdeki ve kader belirleyici noktalarından biridir ve en azından Şiî itikadına göre Resûlullah (s.a.a.) bununla İslam tarihinin geleceğini tayin etmiş ve içinde gündeme getirilen konuda İslam ümmetinden biat ve bağlılık sözü almıştır. Gadir-i Hum’u, Hz. Peygamber’in risalet döneminin Şia’ya kaynaklık eden en bariz hadisesi saymak mümkündür.
Yedioth Ahronoth gazetesi, Ebu’l-Ata suikastından sonra “küçük bir örgüt” olan İslami Cihad Hareketi’nin üç gün boyunca İsrail’i felç etmeyi başardığını vurgulayarak şu soruyu sordu: “Eğer Gazze’de Hamas, Hizbullah ve İran’ın da katıldığı ortak bir savaş patlak verirse ne beklemeliyiz?”
Lübnan politikası, daha önce görülmemiş boyuttaki mali krizler ve geniş halk hareketleri ile eşzamanlı olarak Başbakan Saad Hariri’nin istifasını açıklamasının ardından yeni bir aşamaya girdi.
Siyasi gözlemcilerden biri konferans hakkında şu cümleleri kullandı: “Bu komplonun arkasında duranlar Arap halklarını zehirli hançerle sırtından bıçaklıyor. İlk olarak İsrail ile ekonomik ve politik normalleşmeyi meşrulaştırıyorlar, ikinci olarak ise Filistin davasını üç kuruş paraya satmak için bu Arapların parasını kullanıyorlar.”