İşgal edilmiş Golan Tepeleri: İsrail Suriye’nin doğal kaynaklarını nasıl sömürüyor?

Lulu Mikhail

Almasdarnews

Hepimiz tarihi az çok biliyoruz. Golan Tepeleri, 1967 Altı Gün Savaşı'ndan beri İsrail tarafından işgal altında tutulan Suriye toprağıdır. Bu durum 1981 yılında BM tarafından “geçersiz”, “boş” ve “uluslararası hukuka uygunluktan yoksun” şeklinde tanımlanmasına rağmen, bölge tartışmalı bir şekilde ilhak edilmiştir. Golan, bugün de uluslararası kamuoyu ve hukukça Suriye toprağı olarak tanınmasına rağmen İsrail bu işgalini sürdürüyor.

Hiç şüphesiz bölgenin kaynaklar açısından zengin oluşu göz önüne alındığında bu ısrarın çok karlı olduğu bellidir, özellikle de kaynak suları ve denklemleri değiştirici petrol rezervleri açısından çok verimli olan bir toprak için.

Gerçekte Golan Tepeleri İsrail'in tüm su tedarikinin üçte birini sağlıyor. Ürdün Nehri ve İsrail'in ana su kaynağı olan Kinneret Gölü'ne ulaşan su havzaları aşırı yağış alıyor, özellikle soğuk aylarda ve bazen de yazın fırtınalı dönemlerinde.

Fakat Golan Tepelerinin İsrail'in çok sayıdaki yüzme havuzunu doldurmaktan daha fazla bir anlamı var. Aynı zamanda İsrail'in tek kayak merkezi olan Hermon Dağı Kayak Alanı da burada yer alıyor. Dağın denizden 9232 feet yükseklikteki zirveleri Suriye'nin en yüksek noktasını oluşturuyor ve bu rakım artık Suriyelilerin istifadesine açık değil.

Bu cazip bölge her yıl yüz binlerce turist çekiyor ve bunların çoğunu bölge hakkındaki tartışmalardan habersiz yabancılar oluşturuyor. İsrail turizminin Suriye toprakları üzerinde desteklenmesi şeklindeki ironik durum bu kişilerce sürdürülüyor.

Ardından da tartışmalı petrol meselesi geliyor. Golan Tepelerinin ciddi miktarda hidro -karbon kaynakları üstünde yer aldığı uzun süredir iddia edilmekteydi ve son keşifler bu teorileri doğrulamış durumda. Amerikan şirketi Genie Enerji, İsrailli yüklenici Afek Petrol ve Gaz ile birlikte şu aralar İsrail'in İkinci Kanalının “Golan Tepelerinde müthiş keşif” başlığıyla verdiği kuyu kazma süreciyle meşgul.

Evet, bu hiç şüphesiz “müthiş bir keşif”.  Bu keşif İsrail'e ve aynı zamanda Genie Enerji'nin ortakları Rupert Murdoch, Dick Cheney ve Lord Jacob Rothschild'e uzun yıllar boyunca tatlı karlar bırakacak.

Ve bu son keşiflerin gölgesinde Netanyahu hükümeti Suriye toprağını ilhak etme çabalarını sürdürüyor. ABD, BM'nin İsrail'e uluslararası hukuka uyması için yaptığı kibar tekliflere arka çıkıyor ve aynı zamanda da Genie Enerji gibi Amerikan şirketleri, Pentagon'un büyük tekellerce yönlendirildiği düşüncesini güçlendirecek bir şekilde işgal edilmiş toprakları kendi ticari girişimleri için kullanıyor.

İsrail'in “çöl içindeki vaha” nosyonu Suriye'nin ve Suriye halkının aleyhine bir şekilde gelişmeye devam ediyor. Ve İsrail'in hukuksuz eylemlerinin doğurduğu uluslararası öfkeye rağmen bu konuda ciddi hiçbir şey yapılmış değildir. Bu tepkisizlik yıllar içinde İsrail'e kendisini hukukun üstünde zannetme cesareti vermiştir.

İsrail'in cinayetlerinin hesabından kurtulmada gösterdiği başarıya bakıldığında önemsiz gözükse de, Golan Tepeleri Suriye toprağıydı ve halen de öyledir.

www.medyasafak.net