Siyonist rejime karşı kazanılacak bir zafer sadece Filistin'in özgürleşmesi ve işgal altındaki Arap topraklarının geri alınması olmayacak, aynı zamanda ABD ve genel olarak Batı'nın egemen olduğu tüm küresel sistemin değişmesi anlamına gelecek.
Düşüncenin kendisi dahi Rabbânî bir aydınlanmadır, Hakk’ın katından gelir. Ne yazık ki onu bozup, doğasından saptıran bizleriz… Maddeden fikir türemez ki! Fikir maddenin (hacim, hareket, ısı,…) bir mahsulü değildir; en büyük yanlışlardan birisi de budur ne yazık ki… Düşüncenin tek bir kaynağı vardır, o da melekûttur.
Hz. Resul-i Ekrem'in mübarek veladetlerinin yıldönümü ve VAHDET HAFTASI dolayısıyla düzenlediğimiz KUR'AN'A VE RESULULLAH'A SAYGI programına tüm kardeşlerimiz davetlidir.
Kaynak, "NATO iddialarının hepsi yalan," diyor. "Haziran taarruzunun ilk günlerinde bazı erken Ukrayna sızmaları oldu ve Ruslar onları yutmak için geri çekildi. Ve sonra da hepsi öldürüldü."
Ancak bunların en ilginç olanı, ABD'de "358 füzesi " ve "İran’ın gökyüzünde bekleyen garip hava savunma sistemi" olarak adlandırılan son İran icadıydı. ABD ordusu "358 füzesini" ilk kez 2019'da ele geçirmiş olmasına rağmen, Batılı mühendisler hâlâ ne yapısını ne de tam olarak nerede kullanıldığını anlamış değiller.
Yani akıl adeta dile gelip şöyle diyor: “Ben sonsuzun bir anlamının olduğunu biliyor, onu anlıyorum. Ancak o benim kalıplarıma sığmaz ve benim tasavvur edebileceğim bir şey değildir." Bu neyin hükmüdür? Aklın. İşte bu, kendi sınırlarının bilincinde olmaktır.
"İsrail, Doha ve Türkiye'de yuvalanmış Hamas liderliğini, Gazze ve Beyrut'un güney banliyölerinde ikamet eden Hamas liderliğinden daha az radikal görüyor. Hamas'ın siyasi büro başkanının güney banliyösünde, yani Hizbullah'ın kalesinde ikamet etmesi, çatışmanın komutası konusunda görüşlerin birleştirilmesi anlamına geliyor ki bu da cephelerin birleştirilmesi stratejisi yolunda ileriye doğru adım atılması demek."
“İngiliz Şiiliği” veya “Londra Şiası” bir süredir dillerde dolaşan bir terimdir. İmam Humeyni’nin “Asil-Gerçek Muhammedi İslam” karşısında “Amerikancı İslam”ı söz konusu etmesinden sonra İslam Devrimi Lideri Ayetullah Hamenei ve ülke aydınları da “İngiliz Şiiliği” adlı tehdide dikkat çekti.
Bu yapı 42 gruptan oluşup yaklaşık 140 bin savaşçıya sahiptir ve bunların 60 bini hâlihazırda fiilen IŞİD ile savaşmakla meşguldür. Teşkilat yapısı genel olarak iki kısma ayrılabilir: Bedir Ordusu, Asaibu Ehli Hak ve Hizbullah Tugaylarının oluşturduğu ana bünye ve çoğu Ayetullah Sistani’nin fetvasından sonra ortaya çıkan diğer küçük gruplar.
İran İslam Cumhuriyeti İstihbarat Bakanı Hüccetülislam Seyyid İsmail Hatib resmi devlet televizyonunun 3. Kanal’ında yayımlanan bir programda önemli açıklamalarda bulundu. Hatib bu programda “Siyonist rejim İran’da çıkardığı kargaşalıklarla bize vurmak istediği darbeden daha büyüğünü kendisi yedi. Siyonist rejimin ilan ettiği intihar hadiselerinin çoğu gerçekte direniş güçlerinin işi” dedi.
Batılı bir düşünürün çok güzel bir sözüne denk gelmiştim: “Şeytan daima tikellerdedir (cüz’iyât).” Şu sözün derinliğine bir bakın! Şeytan’ın var olmadığı bir yer düşünülebilir mi? O her yerde mevcut. Ancak o nerede bulunuyorsa, bulunduğu yer mutlaka bir tikelin yeridir. Bu ne anlama geliyor? Şeytan’ın tümellere ulaşamaması anlamına… Bu da onun akıl âlemine ulaşamadığını gösterir.
IŞİD'in yenilgisine yol açan askeri operasyonun hikâyesi, Süleymani ile Hizbullah Genel Sekreteri Hassan Nasrallah'ın Beyrut'ta yaptığı görüşmeyle başladı. Nasrallah, Hizbullah'ın Suriye ve Lübnan'da konuşlanmış bir grup saha subayını Şam'daki bir toplantıya çağırma kararı aldı.