Fettah-1’in hızı Mach 13 ila 15'tir. Bu da onu hipersonik hızın alt sınırından (Mach 5) 3 kat daha hızlı yapıyor. General Hacızade bu füzenin üretiminin İran füze endüstrisinde "dev bir sıçrama" olduğunu belirmişti. İran'dan önce, operasyonel hipersonik füzeleri üretme teknolojisine yalnızca Rusya, Çin ve Hindistan ulaşmıştı ve daha sonra Kuzey Kore de onlara katıldı.
THAAD, Patriot ve Aegis dâhil olmak üzere en gelişmiş Amerikan anti-balistik sistemleri ve Demir Kubbe, Davud’un Sapanı, Arrow ve Barak gibi bunların tüm Siyonist muadilleri, Fettah hipersonik füzesi karşısında etkisizdir.
İslam Devrimi Muhafızları Ordusu Kudüs Gücü Eski Komutanı General Ali Vahidi, kendisine yöneltilen “Hizbullah’ın; Fuad Şükür, İbrahim Akil ve Ali Kereki gibi üst düzey komutanlarının şehadetinden sonra bu kişilerin yerini doldurabilecek insan gücüne sahip olup olmadığı” şeklindeki bir sorunun cevabında...
“İngiliz Şiiliği” veya “Londra Şiası” bir süredir dillerde dolaşan bir terimdir. İmam Humeyni’nin “Asil-Gerçek Muhammedi İslam” karşısında “Amerikancı İslam”ı söz konusu etmesinden sonra İslam Devrimi Lideri Ayetullah Hamenei ve ülke aydınları da “İngiliz Şiiliği” adlı tehdide dikkat çekti.
Hamas, selefi FKÖ'nün hem savaşta hem de müzakerelerde yaptığı hatalardan zekice dersler çıkarmış enerjik bir siyasi oluşumdur. Entelektüel, siyasi ve askeri kaynaklarını titizlikle İsrail'i ve onun psişik ağırlık merkezini anlamaya yatırmıştır. Hoşumuza gitsin ya da gitmesin, Hamas artık Filistin mücadelesine önderlik eden birincil güçtür.
Hz. Mehdi’nin doğumu ve hayatı, sadece Şiilere özgü bir inanç değildir. Ehl-i Sünnet’in muteber kaynaklarında da bu konunun işlendiği apaçık görülmektedir. Ehl-i Sünnet kaynaklarında, Hz. Mehdi’nin doğumunun işlendiği ve Ehl-i Sünnet âlimleri nezdinde kabul gördüğüne dair rivayetlerin varlığı, O’nun dünyaya geldiği inancının ispatı için çok önemli bir dayanak noktasıdır.
Yazının tüm felsefi-politik öncüllerine ve sonuçlarına katılmasak da, post-modernizm ve liberalizmin radikal-devrimci söylemler ve bunların entelektüel-ideolojik taşıyıcıları içindeki nüfuz gücüne ve bu kişilerin emperyalist sistem tarafından nasıl işlevsel kılındıklarına ışık tutan önemli bir analiz olduğunu düşünüyoruz.
"Güven kaynağımdan ayrı düştüğümden beri kalbimin aynasına güzel yüzü aksediyor. Seni hatırımda taşıyorum canım sevgilim. Canım benim! Allah'ın seni gözetmesi ve esirgemesi için dua ediyorum. Koşullar biraz zorlayıcı olsa da idare ediyorum. Şimdiye kadar ne olduysa iyi oldu. Şu an güzel Beyrut şehrindeyim."
Hz. Hatmî Mertebet’in (Muhammed'in) (s.a.a.) aklı, Sâdır-ı Evvel’dir (ilk sudûr eden). Sâdır-ı Evvel de Akl-ı Küll’dür. Vahiy de Akl-ı Küll’den başka bir şey değildir.
İmam'ı görmeye giderken minibüste mendil dağıttıklarını hatırlıyorum. “Bu ne için?” dedim. Bana, bazı insanların İmam'ı gördüklerinde ağladıklarını söylediler. “Neden ağlayayım ki?” dedim. “Ağlamayacağım, ben onu görmek istiyorum sadece. Onu görmem ağlamamı gerektirmez!” Ama İmam içeri girdiğinde, biliyorsunuz Cemaran'daydı, alnında bir ışık parlıyordu sanki! Ne olduğunu anlamadım, elimde olmaksızın ben de ağlamaya başladım!