Kaynak, "NATO iddialarının hepsi yalan," diyor. "Haziran taarruzunun ilk günlerinde bazı erken Ukrayna sızmaları oldu ve Ruslar onları yutmak için geri çekildi. Ve sonra da hepsi öldürüldü."
23.09.2023
20.09.2023
16.09.2023
10.09.2023
6.09.2023
1.09.2023
İnsanın bir sonsuzluk sancısı ve özlemi vardır. Peki, bu ne demektir? O, bu sızıdan mı sonsuzluğa varır, yoksa sonsuzluk mu bir sızıyı meydana getirir? Yoksa ikisi mi? İnsan dertsiz olsaydı ve bunu hiç tecrübe etmeseydi, sonsuzluğu hiçbir zaman anlayamazdı. İnsan bu dünyaya acıyı deneyimlemek için geldi.
"Hizbullah istihbarat yetkilileri sinyal-istihbaratı kabiliyetlerini o kadar mükemmelleştirmişti ki, İsrailli askeri komutanlar arasındaki kara haberleşmelerini dinleyebiliyorlardı. Komutanlarının birbirleriyle iletişim kurmasını sağlayacak son derece sofistike bir dizi 'frekans atlama' tekniğine bel bağlayan İsrail, Hizbullah'ın karşı sinyal teknolojisindeki ustalaşma becerisini hafife almıştı."
İşte Tûsî böyle bir ortamda kelâm ilmini zirveye taşımış ve ona felsefî bir hüviyet kazandırmıştır. Tûsî’nin yaptığı, işte buydu. Fahrüddîn Râzî ise tam tersine felsefeyi çökertmeye ve kelâm ilmini Eş‘arî bir renge büründürmeye çalışmıştır. Râzî de felsefe okumuştu, hatta Gazâlî de bir dönem felsefe üzerinde yoğunlaşmıştı. Ancak onlar bu okumalarını, çalışmalarını felsefeyi Eş‘arî bir kelâma döndürmek için yapmışlardı
Nasîrüddîn Tûsî olmasaydı, Mollâ Sadrâ'lar var olamazdı. Bunu kesin olarak biliniz. Aynı şekilde o eğer Şerhu’l-İşârât’ı yazmasaydı ve Râzî’nin asılsız ve mesnetsiz iddialarını çürütmeseydi, bizler de şimdi Eş‘arîliğin girdabına ve karanlığına hapsolmuş olurduk. Ne yazık ki, şimdi bile az veya çok buna hapsolmuş bir vaziyetteyiz.
Ayta El-Şaab'daki savaşı özetlemek için kahramanlık kelimesini kullanmak yeterli değildir. BMMYK raporuna göre, köy ve çevresinde binlerce askerden oluşan yaklaşık 5 piyade tugayı bulunduran İsrailliler, kasabadaki binaların %90'ından fazlasını yok ettikten sonra, İsraillilerin kendilerinin de itiraf ettiği gibi, yaklaşık 80 direniş savaşçısından oluşan kuşatılmış bir birliği yenmeyi başaramamıştı.
Ancak Said için hayal kırıklığı Sartre, de Beauvoir ve hatta Foucault'nun İsrail'e verdiği açık destek oldu. “Foucault, seminere katkıda bulunacak hiçbir şeyi olmadığını ve doğrudan Bibliothèque Nationale'deki günlük araştırmasına gitmek üzere ayrılacağını söyledi bana hemen" diye anlatıyor Said.