İran İslam Cumhuriyeti İstihbarat Bakanı Hüccetülislam Seyyid İsmail Hatib resmi devlet televizyonunun 3. Kanal’ında yayımlanan bir programda önemli açıklamalarda bulundu. Hatib bu programda “Siyonist rejim İran’da çıkardığı kargaşalıklarla bize vurmak istediği darbeden daha büyüğünü kendisi yedi. Siyonist rejimin ilan ettiği intihar hadiselerinin çoğu gerçekte direniş güçlerinin işi” dedi.
21.03.2023
9.06.2022
4.04.2022
13.12.2021
2.03.2021
23.10.2019
Örgüt, çocuk parkları ve okullar, hastaneler ve klinikler, hatta süpermarketler inşa ediyor. Savaşçıları ve aile fertleri pek çok hizmetten büyük indirimlerle yararlanabiliyor. Hizbullah’ın kurduğu okullarda eğitim, kamu okullarından daha ucuzdur. Yoksullar burs alır. Elbette eğitim Arap diline, İslam’a ve Şii geleneklerine odaklanır. Fakat İngiliz dili ve fen bilimleri de öğretilir. Bu okullar, Ortadoğu standartlarına göre çok yüksek seviyede bir eğitim sunmaktadır.
Nihayet, Arap Baharı’nın çekirdeği, Foreign Policy dergisinde Jonathan Spyer tarafından yayınlanan bir makale yoluyla ifşa oldu. İsrail Ortadoğu’da tam hâkimiyet için savaş halinde ve Küresel Uluslararası İlişkiler Araştırmaları Merkezi (Rubin Center) araştırmacısı ve Jerusalem Post yazarına göre Tel Aviv, İran’la mücadele etmek için Suriye’ye müdahale etmek üzere.
Suudi küçük prensi Muhammed bin Selman, savaşı İran’a taşıma tehdidinde bulunarak acemice bir hata yaptı – dünyanın dikkatini bu noktaya çekti. Şimdi İran’ın vereceği her türlü tepki, uluslararası hukukun ölçülü bir misilleme için tanımladığı tam meşruiyeti taşıyor. Suudi sınırları uzundur, nüfusu huzursuzdur ve askerleri bu türden bir savaş görmemiştir.
ABD, yaklaşan bir “Yeşil Devrim 2.0” provoke etmek için İran gençlerini etkilemeye ve yanlış yönlendirmeye çabalıyor; ki bu “devrim” bu kez ülkenin iç periferisinde asimetrik terörist savaşla güçlendirilecek ve ABD’nin Körfez müttefiklerinden dolaylı “perde arkası” destek alacaktır.
Amerika Birleşik Devletleri’nin ve dolayısıyla Avustralya’nın karşı karşıya olduğu ikilem, jeopolitik stratejinin iki eski önde gelen taraftarı olan Henry Kissinger ve Zbigniew Brzezinski’nin farklı perspektiflerinde somutlanmaktadır.
Bununla birlikte İran, yaptırımlara ve yoluna döşenen diğer engellere rağmen 1979 devriminden bu yana bir dizi sosyal göstergede önemli gelişmeler kaydetti. Beklenen ortalama yaşam süresi 55 yıldan 71 yıla çıktı; çocuk ölüm oranları %70 oranında azaldı; ücretli doğum izni ILO standartlarını bile gerisinde bırakıyor ve çalışma konuları üzerinde herhangi bir cinsiyet yasağı olmaksızın, üniversite öğrencilerinin %60’ı kadın.