Zekzeki Hanım İmam Humeyni’yi ilk gördüğünde neler yaşadığını anlattı
- Medyasafak.net
- RÖPORTAJ
- 08.02.2024
İmam'ı görmeye giderken minibüste mendil dağıttıklarını hatırlıyorum. “Bu ne için?” dedim. Bana, bazı insanların İmam'ı gördüklerinde ağladıklarını söylediler. “Neden ağlayayım ki?” dedim. “Ağlamayacağım, ben onu görmek istiyorum sadece. Onu görmem ağlamamı gerektirmez!” Ama İmam içeri girdiğinde, biliyorsunuz Cemaran'daydı, alnında bir ışık parlıyordu sanki! Ne olduğunu anlamadım, elimde olmaksızın ben de ağlamaya başladım!
6 şehid annesi, siyasi ve dinî aktivist Zeenah İbrahim (Nijerya İslami Hareketi Lideri Şeyh Zekzeki’nin eşi) Khamenei.ir sitesine röportaj verdi. İmam Humeyni ile ilk karşılaştığı anı anlattığı bölümün çevirisini sunuyoruz.
Soru: Peki, İran'a hangi yıl geldiniz?
Bayan Zekzeki: 1982’de, 1982 Ocak’ının sonlarında. Biz buradayken Nijerya'ya gelen kız kardeşler bizi 22 Behmen'e [Devrim yıldönümü kutlamaları] davet ettiler. Gelenlerle birlikte biz de İmam Humeyni'yi ziyarete götürüldük. İmam'ı ilk kez o zaman gördüm.
Soru: Peki İmam Humeyni'yi gördüğünüzde ne hissettiniz?
Bayan Zekzeki: Bu çok açıklanabilir bir şey değil. İmam'ı görmeye giderken minibüste mendil dağıttıklarını hatırlıyorum. “Bu ne için?” dedim. Bana, bazı insanların İmam'ı gördüklerinde ağladıklarını söylediler. “Neden ağlayayım ki?” dedim. “Ağlamayacağım, ben onu görmek istiyorum sadece. Onu görmem ağlamamı gerektirmez!” Ama İmam içeri girdiğinde, biliyorsunuz Cemaran'daydı, alnında bir ışık parlıyordu sanki! Ne olduğunu anlamadım, elimde olmaksızın ben de ağlamaya başladım!
Bana mendil al dediklerinde şaşırmıştım, “Neden ağlayayım ki?” diyordum. “Zaten onu görmek istiyorum, yani onu görürsem mutlu olurum sadece” diyordum. Ama işte ağlamaya başladım. Beni asıl şaşırtan şey ne oldu biliyor musunuz? Aramızda Amerikalı bir gazeteci de vardı, o da seyircilerin arasındaydı, onun da ağladığını gördüm. Daha sonra ona neden ağladığını sordum. Bunu açıklayamayacağını söyledi, üstelik kendisi Müslüman bile değildi. Sadece İmam'ı görmekle işte bu kadar etkilenmişti. Sonra ben de ona evet, benim de başıma aynı şey geldi, ben de ağladım, dedim. Ona “Umarım Amerika'ya döndüğünde insanların Allah'ın bu büyük kulu hakkında yaydıkları propagandayı değil de, gerçeği anlatırsın!” dedim. Bana “Böyle yapacağım ama umarım yayınlarlar!” diye cevap verdi. Yaşlı bir kadındı, beyaz bir Amerikalı gazeteciydi. Müslüman değildi ama o da çarpılmıştı!
Medya Şafak