Bilimler söz konusu olduğunda hep akıl ve düşünceyle ilerlenir. Dinde ise durum farklıdır: Burada akıl, düşünce ve şuurun yanı sıra irade ve kalp de devreye girmelidir. İrade ve akıl normalde iki ayrı şey değil midirler? Evet, öyledirler. Ancak din gibi bir alanda bunlar tek bir yönde Allah’a doğru yönelirler. İbadetlerde de durum bu şekildedir: Namaz sırasında yalnızca fikriniz değil, iradeniz de O’na yönelmiş olmalıdır. Burada irade ve akıl tek bir şey olmaktadır.
“Allah âlemde midir yoksa âlemin dışında ve ötesinde midir?” Hem âlemde hem de âlemin dışındadır” dersek, çelişki olmuş olur. Aslında bu soruya rahatlıkla cevap verilebilir: “Allah ne âlemdedir ne de âlemin dışındadır.” El-cevap: O, müteâlîdir (aşkındır). “Müteâlî” ne demektir? Dikkatinizi çekerim, “müteâl” olmak, bir şeyin dışında olmak demek değildir.
Fârâbî’nin benimsediği bu felsefî yorum, sırr makamına ve Zât-ı Ahadiyyet’e işaret etmektedir. Varlıkta hep bir muamma söz konusudur. Eğer bu sır bir kerede çözülseydi, varlık adi, değersiz bir hale bürünürdü. Zaten insanın tüm merakı da, o sırra erişmektir. Bu, varlığın sonsuz olduğu anlamına gelir. Eğer her gizem çözülebilseydi, varlık sonlu ve sınırlı olmuş olurdu. Oysa varlık sonsuzdur.
Bu nedenle hükümet ve ordunun, Hizbullah karşısında işgal altındaki toprakların güvenliğini korumadaki zayıflığı, tersine göçü hızlandıracaktır. İstatistiklere göre İsraillilerin yüzde 90'ı işgal altındaki topraklardan göç etmeyi düşünüyor.
"Faal akıl, evreni idare eden akl-ı küll’dür. İnsân-ı Kâmil’in aklı da o akılla bir birlik kuran ve uyumlu olan bir akıldır."
Reuters, Esad'ın kardeşi Mahir liderliğindeki Suriye müzakere ekibinin Suudileri Suriye'de hâlâ aktif olan köktenci milislere sağlanan fonları kesmeye çağırdığını bildirdi. Öte yandan Riyad, Şam'dan, Suriye iç savaşında köktenci gruplar saflarında savaştıkları için yıllardır Suriye hapishanelerinde bulunan Suudilerin davasını kapatmasını da istemiş.
O, başka bir yerde de şöyle terennüm etmiştir: “İki gözümün üstüne otur, ey benden daha ben olan!” Ben benim ama sen benden daha çok bensin. Benim bu benim, bir işe yaramaz. Hakikat, Hakk Teâlâ’ya aittir. Bakınız ne kadar da güzel söylüyor. Sen, bensin; ben Sen’in yanında kimim ki? Sen’in olduğun yerde, artık ben yokum.