"Roket motorlarının ve ilgili teknolojinin gelişmesiyle, Fatih-110'a dayanan bu yeni varyantlar zaman içinde menzillerini artırdı. Fatih-313 500 km'ye, Zülfikar 700 km'ye, Dezful 1.000 km'ye ve son olarak da Hayber Şiken1.450 km'ye vardı."
Bu füze türü Siyonist orduyu yeni ve eşsiz bir caydırıcılık denklemiyle karşı karşıya bırakmayı başarmış ve düşmanı Filistin direnişinin ateşkesle ilgili koşullarına boyun eğmeye zorlamıştır. Burak-85, Siyonist işgal ordusunun en güçlü 'savunma' sistemi olarak lanse edilen 'Davud’un Sapanı’ adlı askeri mekanizmasına de sızmayı başardı.
Hz. Mûsâ aklî ölçülerle soru sorduğunda, aykırı bir tavır mı sergilemiş oldu? Daima gizli olan o velîye üç kez aklî ölçülerle soru sorunca, nübüvvet makamından düşmüş mü oldu? Hayır. O halde buradan, akılcı bir şekilde soru sormanın, düşünmenin ve hareket etmenin hiçbir sakıncası olmadığı sonucuna ulaşıyoruz. Bu örnek, Kur’ân-ı Kerîm’den idi. Kur’ân bunda bir beis görmüyor ve Hz. Mûsâ’yı ‘niçin soru sordun’ diye eleştirmiyor. Dolayısıyla aklı yermememiz gerekir.
Sunduğumuz bu bilgiler Sa’d el-Eşarî’nin, İbn Sebe ve Sebeiyye hakkındaki açıklamalarının bir bölümünü kendisinden önce yazılan mezhepler tarihi kitaplarından, diğer kısmını ise yukarıda işaret ettiğimiz kaynaklardan aldığını teyit etmesi açısından yeterlidir. Nitekim onun “ehl-i ilim diyor ki” sözü de bunu işaret etmektedir. Zira o “ilim ehli” tabiriyle Şia’yı kastetseydi şüphesiz “ashabımızdan bir topluluk” derdi.
Ben derim ki: “İki yerde geçen ‘şöyle şöyle’ ifadesinin aslı kadim müstensihler (nüsha yazarları) tarafından hazfedilmiştir. Nitekim Taberî’nin aynı senetle Tarih’inde aktardığı aşağıdaki rivayetinden anlaşıldığı üzere sözün aslı şudur: “على ان يكون اخي ووصيي وخلفيتي فيكم” “Böylece kardeşim, vasim ve benden sonra aranızdaki halifem olur.” “ان هذا أخي ووصيي وخليفتي فيكم” “İşte bu, benim kardeşim, vasim ve benden sonra aranızdaki halifemdir.”
"Aksine, askeri kanatlar daha da güçlendi ve çalışmaları belirli kişilere bağlı olmaksızın sistematik hale geldi. Amerikalılar 2020'nin başlarında Hac Kasım Süleymani'ye suikast düzenlediğinde, onun Filistin'in askeri kapasitesini inşa etmede oynadığı rol ifşa oldu. Filistin hareketlerinin tüm silahlı kanat liderleri, ondan çok sıcak bir şekilde bahsettiler, yardımları ve liderliği için minnettarlıklarını dile getirdiler."
Eldeki kanıtlar ve bütün işaretler kuşku götürmeyecek bir tarzda onların şûrâya inanmadıklarına delalet etmektedir. Çünkü Ebû Bekir, hastalığı ağırlaşıp da ölüm döşeğine düştüğü esnada Ömer’i veliaht tayin edip ümmetin başına atadı. Bu metodu takip eden Ömer’in kendisi dahi aralarından birisini seçmeleri için altı kişilik şûrâyı atamış ve şöyle demiştir: “Eğer Sâlim hayatta olsaydı şûrâ teşkil etmezdim.”