The Times of Israel’in aktardığına göre muhalefet lideri Benjamin Netanyahu ise yeni deniz sınırı anlaşmasının Hizbullah karşısında "tarihi bir teslimiyet" olduğunu söyledi. Netanyahu, “Bu tarihi bir anlaşma değil, tarihi bir teslimiyettir. Lapid tarafından yapılmış bir tasfiye satışıdır” dedi.
Haaretz gazetesi askeri işler sorumlusu Amos Harel'a göre, İsrail rejimi Lübnan'ı ortaçağa döndürmek istiyor. Peki Hizbullah'ın buna cevabı ne olacak? Cevabı bir sonraki yazıda…
Gazeteye göre Tel Aviv yönetimi, bu gücün gelecek savaşta kullanılması olasılığından dolayı sürekli endişe içinde. Bundan dolayı öngördüğü etkileri sınırlandırmak için, proaktif bir adım olarak bu savaşın fitilini ateşlemek için harekete geçti. Amerikalı gazete, aşağıdaki verilere dayanarak öngörülerini kuvvetlendiriyor:
Son dönemde İsrail'de kapalı kapılar ardında, Hizbullah'ın İran İslam Cumhuriyeti’nden temin ettiği silahlardan çokça söz ediliyor. İsrail ordusunu en çok tedirgin eden, İran füzeleri arasında en yeni ve hassası olan "Zülfikar”ın Hizbullah'ın eline gerçekten geçip geçmediği.
Pek çok defa Suriye’ye gitmiş bir Hizbullah gazisi olan Ebu Ali, örgütün Suriye’ye müdahil olmasının onu daha da güçlendirdiğini düşünüyor. Ebu Ali, Suriye’ye yeni gidişin arefesinde, “Kusayr’dan sonra, bizim nereye gönderildiğimiz önemli değil. Biz her şey için eğitildik” diyor.
2008'de yazılmakla birlikte günümüzdeki hadiseleri anlamada hala çok faydalı olduğuna inandığımız önemli bir analiz daha...
Selefiler, İhvan ve Suudi rejimi arasındaki karmaşık ilişkilerin ve çatışmaların tarihsel seyrini ele alan önemli bir analiz...