New York Times'ın (NYT) yakın zamanda yaptığı bir araştırmaya göre İran, işgal altındaki Batı Şeria'daki Filistin direnişine işgalci İsrail güçlerine karşı koymaları için silah ve mühimmat sağlamak amacıyla en az iki yıldır gizli bir kaçakçılık operasyonu yürütüyor.
İkinci Dünya Savaşı'nın bitiminden hemen sonra İsrail'in inşası tesadüfen gerçekleşmedi: Siyonist rejim, Batı'nın petrol üzerindeki, Fransa'nın Batı ve Kuzey Afrika'daki hâkimiyetini ve Hint Okyanusu ile geçiş yolları üzerindeki Anglo-Amerikan kontrolünü sağlamaya çalışmak için sahil şeridi işlevi görüyordu.
Netanyahu ayrıca "İran Hamas'ın arkasında duruyor. İran ile çatışma halindeyiz... İran ahtapotun başıdır ve Husilerden Hizbullah ve Hamas'a kadar her yerde ellerini görüyorsunuz" ifadelerini kullandı.
Spekülasyon tuzağına düşmek istemiyoruz ve söyleyebileceğimiz tek şey, özellikle Gazze Şeridi'ndeki büyük zaferin ve Süleymani'nin danışmanı ve Lübnan, Batı Şeria, Gazze Şeridi, Irak ve belki de Yemen'deki direnişi silahlandırma konusunda en önde gelen İranlı yetkililerden biri olan Şehit Seyyid Razi El Musevi suikastının ardından gerçekleşeceği için, bu konuşmanın yeni şeylerle dolu olacağıdır.
Diğer taraftan, Rusya'nın Ukrayna'daki savaş deneyimi Su-35'in bazı zayıflıklarını da göstermiştir. Anlaşmanın bu kadar uzun süre ertelenmesinin nedeni muhtemelen buydu. Zira İran'ın savaş uçaklarına ilk ilgisi Ukrayna savaşından önce, 2021'de dile getirilmişti. Muhtemelen İranlılar bazı iyileştirmeler talep ettiler.
İran Kültürel Miras ve Turizm Bakanı ve emekli Devrim Muhafızları Generali İzzetullah Zargami, 20 Kasım 2023'te IRIB Ofogh TV'de yayınlanan bir programda, İran'ın Hamas'a Fecr-3 roketleri sağladığını söyledi. Zargami, roketleri teslim etmek ve bunların çalıştırılmasıyla ilgili talimatlar vermek için Gazze tünellerine girdiğini belirtti.
Tahran, Hamas'ın İsrail'e yönelik saldırılarını İsrail ile daha uzun süreli bir çatışmanın başlangıcı olarak görüyor. Esasen Devrim Muhafızları Ordusu’nun bu uzun savaş etrafında inşa ettiği doktrin İsrail'e uzun bir süre boyunca yavaş yavaş kan kaybettirmeyi amaçlıyor. Devrim Muhafızları’nın üst düzey komutanlarının da belirttiği gibi, ‘Filistin operasyonu Direniş Ekseni'nin İsrail'i yok etme hareketinin başlangıcıdır.'