Eldeki kanıtlar ve bütün işaretler kuşku götürmeyecek bir tarzda onların şûrâya inanmadıklarına delalet etmektedir. Çünkü Ebû Bekir, hastalığı ağırlaşıp da ölüm döşeğine düştüğü esnada Ömer’i veliaht tayin edip ümmetin başına atadı. Bu metodu takip eden Ömer’in kendisi dahi aralarından birisini seçmeleri için altı kişilik şûrâyı atamış ve şöyle demiştir: “Eğer Sâlim hayatta olsaydı şûrâ teşkil etmezdim.”
Savaşın emperyal tedarikçilerine daha fazla petro-kapital sağlamak için Arap askeri ittifakı...
Aklın mertebe olarak bedenden önce olduğunu daha önce söylemiştim. Tüm bu âlemden önce tümel akıl (akl-ı küll) vardı. Bu âlem tümel akıl tarafından idare edilmektedir. Bu, tüm dünyayı idare eden bir akıldır. Bu da İlahî bir tecellidir, O’nun şuûnâtındır.
Şeyh-i İşrak da (Sühreverdi) hikmeti “bahsî” ve “zevkî” olarak ayırmıştır. Orada kendisinin hikmetinin bir çeşit “itaî” hikmet olduğunu yani Allah vergisi olduğunu söylüyor. Gerçekten de onun benzerini hiçbir felsefi ekolde göremiyorsunuz. Kendisi de Esfar’da buna işaret ediyor. Yani Molla Sadra’nın hikmeti diğerlerinden oldukça farklıdır.
Eski ABD Başkanı Franklin Roosevelt için yazılan bir bilgi notunda, başkanın Ortadoğu temsilcisi Korgeneral Harold B. Hoskins, İbn Suud’un Weizman tarafından kendisine ödenecek 20 milyon sterlin rüşvet karşılığında Siyonistlerin Yahudi devleti planını kabul ettiğini bildiriyordu.
Biz muasır Selefiler olarak Şeyh Haris eş-Şevkani, Şeyh Hasan Hekimi ve Nusret Taha Hoca’ın katılımı ile Kadı Ahmer el-Hicri’nin evinde düzenlediğimiz toplantılarda, İmam Ali’yi eleştirilerin hedefine alıyorduk! Bu toplantılarda İmam Ali’nin kınandığı ve karalandığını bizzat bilen birisi olarak 20’inci yüzyılda İmam Ali’ye düşmanlık eden kimsenin mevcut olmadığı iddiasını reddediyorum!
İbn Teymiyye “İmam Mehdi hiç şüphesiz Hz. Fatıma ve Hz. Ali’nin (a.s) evlatlarındandır ve bu kişilerin 12’incisidir” ifadesini kullanıyor. İmam İbn Teymiyye, Minhâcü’s-Sünne’de Mehdi’nin (a.s) bu özelliklerinin Tevrat’ta ve Müslümanların kaynaklarında yer aldığını kaydediyor.