Yemen’i ve dünyadaki gelişmeleri takip eden kimseler için Ensarullah hareketini yakından tanımak büyük bir önem arz ediyor. Lübnan’ın el-Menar televizyonu, Ensarullah hareketini inceleyen bir dosyaya yer verdi, biz bu dosyanın çevirisini değerli okuyucularımızın dikkatine sunuyoruz:
26.03.2019
22.02.2019
7.06.2018
21.02.2018
22.01.2018
20.10.2017
Eski bir devlet olmayan, hatta kelimenin tam anlamıyla bir devlet de olmayan Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), 1970’li yıllarda İngilizlerin küçük şeyhliklere verdiği destek ve Arap Yarımadası’nın başka kısımlarından insanların göç etmesiyle kurulmuştu.
Dünya çapındaki uzmanlar, Katar-Suudi Soğuk Savaşı’nı gerçekte körükleyen şeyin ne olduğunu ortaya çıkarmaya çalışıyor, ancak yanıt basit: ABD. Washington, her zaman yapmaya meyilli olduğu gibi, Ortadoğu’da ustalıkla bir böl ve yönet oyunu oynuyor ve oldukça geniş bir alana yayılan “Arap Baharı” renkli devrimleri esnasında Kuzey Afrika ülkelerinde ne yaptıysa Körfez müttefiklerinde de aynısını yapıyor.
Bu mezarlık öfkesi öyle boyutlara taşındı ki Cezayir’de Selefi bir genç gitti büyük kabristanda kendini patlattı. Gencin vücudunun organları, yüzlerce yıl önce gömülmüş kemiklerle birlikte metrelerce öteye saçıldı. Bu mezarlık kini bizi kabirleri havaya uçuran müminler haline getirmişti. Peki, İslam adı altında yapılan bu eylem, psikolojik bir hastalık mıdır, yoksa ilmî bir durum mu?
Eğer Ebu Davud henüz Muhammed bin Hasan el-Askeri (a.s.) doğmadan önce Mehdi'nin 12'inci İmam olduğunu yazabiliyorsa, Ebu Davud'un sözleri Mehdi (a.s) konusunu gözden geçirmemizi gerektirmiyor mu? Mehdi'nin (a.s.) 12'inci İmam oluşu hadisler ile sabitken ve Muhammed el-Askeri 12'inci İmam iken, hala çıkıp İmam Mehdi'nin var olmadığını savunmak taassup değil midir?
"Öyleyse, bu toprak üzerine secde etme konusu, Ehl-i Sünnet kitaplarında mevcut olan kanıtlanmış bir meseledir. Gerçek şu ki, Şia kardeşlerimizin toprağa secde etmesi, kanıtlanmış ve sorgulanmaya ihtiyacı olmayan bir iştir."
İslam’ın kutsal şehirleri halen terör işgali altındayken Kerbela, Kara Sancak Ordusu’nun şerrine karşı, Vehhabilik vebasına karşı, faşizm zehrine karşı parlak bir direniş sembolü oldu.