Guta’daki Kimyasal Saldırı: Kayıp Çocuklar Nerede?
- Medyasafak.net
- ANALİZ
- 24.09.2013
4 Ağustos tarihinde Lazkiye dağlarında bulunan 11 köyden yaklaşık 150 kadın ve çocuk kaçırıldı. Şu ana kadar bu kişilerin nerede bulunduğuna ve akıbetine dair herhangi bir bilgi yok. Aşağıda, kaçırılan 15 yaşın altındaki çocukların tam listesi sunulmaktadır:
Guta'daki kimyasal saldırı: Kayıp çocuklar nerede?
Oriental Review
21 Ağustos 2013'te Şam'ın Guta bölgesindeki varsayılan kimyasal silah kullanımı hakkında bu hafta başlarında yayınlanan BM raporu, pek çok noktaya açıklık getirdi, ancak temel soruyu yanıtsız bıraktı: saldırıyı kim gerçekleştirdi ve kurbanlar kim?
Başında Prof. Ake Sellstrom'un bulunduğu BM denetçileri ekibi, “sarin sinir gazı içeren karadan karaya roketlerin kullanıldığına dair ikna edici kanıtlar topladıklarını” iddia etti. “Kuzeybatıda” bilinmeyen bir yerden 140 mm çaplı füzelerin fırlatıldığı aktarıldı. Rapor, denetçi ekibinin adli tıp alanlarında muhalefet güçleri tarafından korunduğunu ve bu alanlarda “…soruşturma öncesinde ve sonrasında başka kişilerin de gezdiğini” belirtiyor. Ayrıca “denetçi ekibinin gelişinden önce parçaların ve başka muhtemel kanıtların açıkça ellendiğini/götürüldüğünü” ifade ediyor. Uzmanlar ayrıca “ayrıntılı bir araştırma için çok sınırlı zamanın olmasından” şikayet ediyorlar.
“New Eastern Outlook” tarafından yapılan bir araştırmaya göre füzelerin çapı, Doğu Guta'yı vurmak için Sovyet yapımı BM-14 serisi 140mm çoklu roket rampalarının kullanılmış olmasının en kuvvetli ihtimal olduğuna işaret ediyor. 1951 yılında tasarlanan bu tip rampalar geçmişte Suriye Ordusu'nun envanterinde bulunuyordu ve on yıllar önce bunların yerini daha yeni BM-21 (Grad, 122 mm çaplı 1963 tasarımı) ve Çin yapımı Tip 63 (107 mm çaplı) rampalar aldı. Ancak eski moda BM-14'ler bölgede yaygın olarak mevcut ve örneğin 1990'larda Cezayirli isyancılar ve 2000'lerde Taliban tarafından kullanılmıştı. Bu rampalar çok kompakt yapıdadır ve o ölümlü gecede herhangi bir yere, hatta hükümet güçleri tarafından kontrol edilen bölgelere getirilmiş olabilir. Bu nedenle fırlatma rampasının yeri önemsizdir, zira menzil içinde yer alan Şam'ın herhangi bir metruk banliyösü kullanılmış olabilir.
Açıklanan bir diğer ayrıntı, bir savaş başlığı üzerinde bulunan bir etiketti. Rus Strateji ve Teknoloji Analizleri Merkezi'nden bir uzman olan Mikhail Barabanov, bu etiketin 1967 yılında Novosibirsk'te (Rusya) üretilen füzelere denk düştüğü yorumunu yaptı. Bir kişi haklı olarak Suriye ordusunun, çok daha sağlam modern silahlardan oluşan geniş bir stoğa sahipken neden 46 yıllık bir füzeyi kullanmış olabileceğini merak edebilir. Suriye'de kimyasal silah üretiminin 1990'lı yıllarda, Şam yakınlarında, Humus, Hama ve Halep'te kimyasal tesisler inşa edildiği zaman başladığını belirtmek de faydalı olabilir. Bu nedenle, kimyasal maddelerle doldurulmuş olan bu füzeler, bu tarihe veya daha yeni bir tarihe ait olmalıdır. Eğer bir füzenin üretim tarihi kimyasal maddesinin üretim tarihiyle aynı değilse, bundan savaş başlığının bir yeraltı laboratuarında doldurulduğu veya hatta ev yapımı olduğu sonucunu çıkarmak gerekir. Bu, Suriye'de isyancılar tarafından ev yapımı kimyasal silahların kullanıldığına dair daha önceki kanıtlarla bütünüyle uyumludur.
Dolayısıyla Washington'un, BM Raporu'nun 21 Ağustos'taki Doğu Guta saldırısının tek muhtemel faili olarak Suriye hükümet güçlerini işaret ettiği yönündeki aceleci iddialarına rağmen, raporun gerçek ayrıntıları tersini kanıtlıyor gibi görünmektedir: saldırı, isyancılar ve onların hamileri tarafından, yabancı askeri güçleri Suriye'ye müdahaleye çekmek için tasarlanmış klasik bir yanıltma harekâtı olarak gerçekleştirilmiştir.
George Galloway'in Ağustos sonlarında İngiliz parlamentosunda gerçekleşen Suriye konulu tarihi oturumda yaptığı kaydadeğer vurguları da ele aldığımızda, şu iddiada bulunabiliriz: “Birleşmiş Milletler kimyasal silah denetçileri ekibinin Şam'a geldiği günde Şam'da eski bir rampadan fırlatılan modası geçmiş bir füzeyle bir kimyasal silah saldırısı gerçekleştirmek, yeni bir delilik tanımı olmalıdır.”
Şimdi, kurbanlar meselesine gelelim. Kurbanlar kimdir? Suriye'de Uzlaşı için Uluslararası Destek Ekibi (ISTEAMS) tarafından yayınlanan rapor, kişisel tanıklıklar ve video kanıtları temelinde, etkilenen bölgelerin saldırıdan önceki günlerde bu bölge sakinleri tarafından büyük ölçüde boşaltıldığını ileri sürüyor. Ancak saldırının hemen ertesinde ortaya çıkan görüntülerde çok küçük yaşta kurbanlar görülüyor. Rapor, saldırı gününde YouTube'a konulan hemen hemen bütün ilgili videoları ayrıntılı bir şekilde analiz ediyor ve trajedinin anlatılan versiyonuna meydan okuyan bir dizi olguyu ortaya çıkarıyor. Örneğin, neden bu videolarda saldırıdan etkilenenlerin arasında bu kadar çok kimliği tanımlanamayan çocuk var? Neden hemen hemen hiç kadın yok? Neden bu videolardan bazılarında üstüste bindirme göstergeleri var? Neden, bazı örneklerde, bazı kişiler hem ölü hem de diri olarak gösteriliyor? Definleri belgelenen sekiz kişi dışındaki diğer 1,458 ceset nerede?
Şu ana kadar bu sorulara doğrudan, açık yanıtlar elde edemedik. Ancak ISTEAMS raporu bize, Doğu Guta'da yaşanana dair yapılan korkunç medya manipülasyonunun arkasındaki gerçek, karanlık hikayeye daha fazla ışık tutabilecek ürkütücü kanıtlar sunuyor. Rapor, kimyasal saldırılardan hemen önce, Suriye'de faaliyet yürüten en güçlü terör örgütü olan El Nusra Cephesi tarafından Lazkiye'de onlarca Alevi vatandaşın kaçırılmasını anlatıyor. 4 Ağustos tarihinde Lazkiye dağlarında bulunan 11 köyden yaklaşık 150 kadın ve çocuk kaçırıldı. Şu ana kadar bu kişilerin nerede bulunduğuna ve akıbetine dair herhangi bir bilgi yok. Aşağıda, kaçırılan 15 yaşın altındaki çocukların tam listesi sunulmaktadır:
Muhammed Kemal Şehade (9), Rand Kemal Şehade (11), Nasr Kemal Şehade (7), Nagham Cevdet Şehade (13), Nathalie Cevdet Şehade (5), Beşar Cevdet Şehade (2), Hamza Ahmed Şehade (9), Amir Ghassan Yahya (8), Haydar Nazım Şehade (12), Zeyn Nazım Şehade (3), Mehrez Bereket Şehade (13), Beşar İmad El Şeyh İbrahim (12), Ahmed İmad El Şeyh İbrahim (13), Cafer İmad El Şeyh İbrahim (14), Cafer Adem İsmail (2), Yazan Haydar Haydar (11), Duaa Vail Meryem (bebek), Alaa Vail Meryem (bebek), Ahmed Eyman Meryem (bebek), Farah Eyman Meryem (bebek), Marah Eyman Meryem (bebek), Muhammed Eyman Meryem (bebek), Dalaa Eyman Meryem (bebek), Haydar Feyyad Meryem (bebek), Hıdır Mazen Treybuş (bebek), Dina Münzir Derviş (bebek), Bana Münzir Derviş (bebek), Şami Münzir Derwiş (bebek), Ali Bereket Derwiş (bebek), Abdül Kerim Bereket Derwiş (bebek), Aabir Bereket Derwiş (bebek), Taym Hani Şkuhi (1), Lokman Bassim Fatima (9), Nibal Bassim Fatima (8), Sylvia Bassim Fatima (6), Ghaydak Vefik İbrahim (10), Mikdad Vefik İbrahim (14), Aalaa Nazım Selim (bebek), Rima Nazım Selim (bebek), Raşa Nazım Selim (bebek), Limar Ramiz Selim (bebek), Salim Ramiz Selim (bebek), Şems Ramiz Selim (bebek), Sali Ramiz Selim (bebek), Tim Aazab Selim (bebek), Betül Samir Selim (14), Lugeyn Talal Selim (15), Vecd Talal Selim (bebek), Ceva Talal Selim (bebek), Hanine Talal Selim (bebek), Rima Talal Selim (bebek), Hüseyin Eyman İbrahim (3), Zehra Eyman İbrahim (8), Meryem Eyman İbrahim (5), Betül Ghassan El Kusaybe (15), Vakar Ghassan El Kusaybe (14), Sandass Ghassan El Kusaybe (13), Zeyna Adnan Fatima (6), Hüseyin Adnan Fatima (4).
Bu çocuklardan en az birinin, hayatta kalan yakınları tarafından Doğu Guta'daki video görüntülerinde teşhis edilmesi halinde, daha ileri bir uluslararası hukuki soruşturma yürütülebilmesi amacıyla El Nusra Cephesi'nin ve Suriye'deki diğer isyancı grupların BM ve ulusal yaptırımlar listesine konulması için yeterli yasal zemin oluşacaktır.
Çev: Selim Sezer
medyasafak.com