İslami Cephe ve IŞİD Savaşı / Suriye’deki Son Durum
- Medyasafak.net
- ANALİZ
- 06.01.2014

Hasan Sivri'nin, karmaşık Suriye sahasındaki yeni aktörleri ve son çatışmaları ele alan yazısı...
Hasan Sivri
Suriye sahası, 3. yılına yaklaşan krizde, en yoğun ve şimdiye kadar en hızlı şekilde değişim gösteren dönemini yaşıyor. Askeri sahada, yeni kurulan İslami Cephe'nin ismine bile alışılamamışken birden, El-Kaide'ye bağlı Irak-Şam İslam Devleti ile çatışmak üzere kurulan Mücahitler Ordusunun ismini duymaya başladık.
İslami Cephe
Siyasi çözüme ulaşma hedefiyle Cenevre'de gerçekleşecek konferansın yaklaşması ile birlikte sahadaki silahlı muhalefetin kötü bir fotoğraf vermeye başlaması, siyasi çözüm yerine askeri çözüm isteyen ve bu konuda Amerikan müdahalesinin sonuna kadar arkasında olduğunu dile getiren ama hayal kırıklığı yaşayan Arabistan'ı endişelendirmişti. Aynı zamanda yükselen El-Kaide tehlikesine karşı , Irak'taki uyanış birlikleri (Sahva) gibi ileride savaşmaya hazır derli toplu bir cephe gerekliydi.
ÖSO'nun sahadaki ilerleyişlerini sağlayan selefi eğilimli gruplar; bölge ülkeleri ile birlikte Arabistan ve Katar'ın öncü etkisiyle, İslami Cephe isimli yeni bir oluşuma gittiklerini açıkladılar.
Katar'ın bu yeni oluşuma destek vermesinin arkasında, Suriye Ulusal Koalisyonu'nun başına Ahmet Carba'nın getirilmesi ve Müslüman Kardeşlerin siyasi yapıdan uzaklaştırılmasıyla birlikte muhalefet üzerindeki kaybettiği nüfuzunu geri kazanma arzusu yer almakta.
Cephe'nin ilk icraatı, tonlarca mühimmat ile dolu depoların bulunduğu Bab Al-Hava yakınlarındaki ÖSO'nun ana karargahını ele geçirmek oldu.
İslami Cephe, aslında sahada sadece ismi kalan Özgür Suriye Ordusundan çok da farklı değil. Cephe'yi kuranlar, daha önce ÖSO'nun içinde savaşan öncü tugaylardı diyebiliriz. Cephe'nin bileşenleri Ahrar Şam Hareketi, İslam Ordusu, Sakkur Şam Birlikleri, Tevhid Tugayı, Ensar Şam Tugayları, Hak Tugayları ve Kürt İslami Cephesi'nden oluşuyor.
İslami Cephe Şura Meclisi Başkanı Ahmed İsa'ya hedefleri sorulduğunda bunu ''Rejimin tamamen devirdikten sonra egemenliğin Allah'a ait olduğu ve şeriatın uygulandığı İslami bir devlet kurmak'' olarak açıklamıştı.
Askeri Konseyin başına ise sahadaki ve sahayı tanıyan herkes tarafından, Arabistan'ın kontrolü altında olduğu bilinen İslam Ordusu lideri Zehran Alluş getirildi. Siyasi Konsey ise Ahrar Şam lideri Hassan Abbud liderliğinde faaliyet yürütüyor.
ÖSO Bitti Mi?
Bu sorunun cevabını, Cephe kurulduktan kısa bir süre sonra konuşan Tevhid Tugayı sözcüsünü açıklamasında bulabiliriz: ''Cephet El-İslamiyye (İslami Cephe) yeni ismimizdir. Bundan öncekiler sona erdi.''
Ilımlı muhalefet olarak tanıtılan Cephe'ye göre Suriye, Müslüman bir ülkedir ve bu yüzden rejim devrildikten sonra Suriye'de ancak İslami bir devlet kurulabilir. Cephe'ye göre laiklik ''dini, hayattan ve toplumdan ayıracağından'' kabul edilemez.
Daha önce ÖSO ismi altında bu gruplara yardım gönderen ve Cephe'nin kuruluşu ile birlikte yardımlarını durdurduğunu ilan eden Amerika'nın, yukarıdaki yorumlardan sonra tavrı merak ediliyordu.
Batı bloğunun saha kontrolü olmadan Cenevre'ye gitmesi düşünülemezdi. İlk olarak ABD Dış İlişkiler sözcüsü soru üzerine, yeni kurulan Cephe ile görüşmekten memnuniyet duyacaklarını açıkladı. Ardından eski Suriye elçisi Robert Ford ve ABD Dış İşleri Bakanı John Kerry bu isteklerini birkaç defa dillendirdi. İddiaya göre tam Ford ile görüşeceği sıralarda, Cephe liderlerinin Ford'un görüşmeyi sızdırma ihtimali ve diğer fraksiyonlardan Cephe'ye gelebilecek eleştirilerden korkulması yüzünden görüşmeyi iptal ettikleri söyleniyor.
Robert Ford bir kaç hafta önce El-Nahar'a verdiği demeçte, İslami Cephe bileşenlerinden Ahrar Şam ve Tevhid tugayının Cenevre-2'ye katılımlarına karşı olmadıklarını, Nusra ve IŞİD'in katılımının ise söz konusu olmayacağını söylemişti. Nusra Cephesi de Cenevre-2 konferansının sonuçlarının kendileri tarafından tamamen reddedileceğini duyurmuştu.
Fransa ise başta Cephe ile görüşmeye niyetli iken gelen siyasi baskılardan sonra geri çekildi. Ardından başta yine niyetli olan İngilizler vazgeçtiler. Ford ise hala iletişim kanalı kurma peşinde.
Mücahitler Ordusu ve IŞİD İle Çatışmalar
IŞİD ile diğer fraksiyonlar arasında son aylarda iyice belirginleşen bir iktidar savaşı var. IŞİD diğerlerine göre daha sert kurallara sahip ve kendi izlediği yolun tatbik edilmesinden yana. Bu konuda ihtilaf yaşadığı fraksiyonların militanlarını tutukluyor, işkenceden geçirdikten sonra da öldürüyor. Evet bu kadar basit. Öldürüyor. Normalde daha önce aynı safta savaştıkları bazı fraksiyon liderlerini hiç acımadan vahşi işkencelerden geçirip öldürüyorlar.
İslami Cephe'ye bağlı Ahrar Şam yaklaşık bir ay önce, IŞİD'in Belçika uyruklu bir militanını İdlip kırsalında işkenceden geçirdikten sonra öldürünce, aralarındaki gerginlikler giderek arttı.
Buna karşılık IŞİD da geçen hafta başlarında Ahrar Şam'ın Tel Abyad emiri Doktor Hüseyin Süleyman'ı kaçırıp işkenceden geçirdikten sonra infaz etti. Doktor Süleyman'ın el ve ayaklarına kurşun sıkılmış, çoğu kemiği kırılmıştı. Bunun ardından Halep ve İdlip'te IŞİD karşıtı protesto gösterileri düzenlenmiş ve İdlip'teki göstericilerin üzerine IŞİD militanları tarafından ateş edilmişti.
Çatışmaların başlamasına sebep olan ve bardağı taşıran son olay ise Halep batısında yer alan Atarib'de, IŞİD'in Atarib Şehitleri Tugayı saflarında gerçekleştirdiği infazlar olduğu söyleniyor.
Bunun ardından 8 silahlı grup tarafından Mücahitler Ordusu kuruldu ve IŞİD ile çatışmaları başlatan bu taraf oldu. Mücahitler Ordusu'nun içinde aynı zamanda Ahrar Şam, ÖSO ve Nusra'dan farklı birliklerin de olduğu söyleniyor. Yeni kurulan Mücahitler Ordusu, tüm Kuzey Suriye'de etkin olduğunu iddia ediyor.
Çatışmalar Geniş Alana Yayılıyor
İslami Cephe'nin müdahil olması Mücahitler Ordusu ile IŞİD arasında başlayan çatışmaların Halep'in kuzey, güney ve doğu kırsallarına, İdlip'in kuzey kırsalına, Hama, Rakka ve en son Deyr Zor'a uzanmasına sebep oldu.
Halep
IŞİD, Halep batısında Atarib'deki çatışmalarından sonra Azaz'da, İbn Teymiyye tugayından yaklaşık 20 militanı idam etti. İslami Cephe'nin de mücadeleye katılmasıyla Halep'in batısında Al-Bab, Halep kuzeyinde Tel Rıfat ve Azaz, Halep kuzey batısında Hraytan ve kuzey doğusunda Menbic'de çatışmalar yaşandı.
Çatışmalar sonrasında IŞİD, Menbic'den ve Halep güneyinde Şeyh Said'den çekildiğini duyurdu. IŞİD, Hraytan'da, İslami Cephe'ye bağlı Sakkur Şam merkezine yönelik iki intihar eyleminde bulundu. Sakkur Şam'ın lideri ve önemli isimleri bu saldırıda öldürüldü.
Tel Rıfat'ta ise çatışmalar Tevhid Tugayı ile IŞİD arasında sürüyor. Al-Bab'da IŞİD, silahlı bir grubun konvoyunu hedef aldı ve 10 militanı öldürdü.
İdlip
İdlip, Bab-Al-Hava sınır kapısından dolayı çok sıcak çatışmalara sahne oldu ve olmaya devam ediyor. Stratejik öneme sahip Bab Al-Hava sınır kapısı bilindiği üzere İslami Cephe'nin elinde. IŞİD, kapının etrafındaki beldeleri, sınır kapısında kontrolü sağlayan İslami Cephe'yi çembere alırmışçasına kuşattı ama abluka İslami Cephe tarafından yıkıldı ve IŞİD, El-Dana dışındaki beldeleri kaybetti.
Sıcak çatışmaların yaşandığı Bab Al-Hava yakınlarındaki Sarmada ve Tel Kerame'den çekilen IŞİD, hemen güneydeki Harem'de misilleme eylemi yaptı. Elinde rehin tuttuğu ve aralarında kadınların da bulunduğu 18 kişiyi idam etti. Aktivistlere ve El Arabiya'ya göreyse bu sayı 35.
Rakka
Rakka'da Ahrar Şam ve İslami Cephe'nin IŞİD'e karşı başlattıkları savaşta, IŞİD'in merkezi haline dönüştürdüğü bir kilise Ahrar Şam'ın eline geçti. Kilise bu sefer , El-Kaide'ye bağlı gruplardan bir derece daha yumuşak olan Ahrar Şam örgütünün elinde. Aynı zamanda muhalif askeri komuta konseyi, Rakka'daki devrimin IŞİD'e karşı olduğunu duyurdu.
Nusra Cephesinin de IŞİD'e karşı Rakka'da savaş ilan ettiği iddia edilse de Nusra bir bildiri ile bunu yalanladı.
Deyr ez Zor
Ahrar Suriye Tugayı, IŞİD'in 3 militanını idam etmesi ile birlikte IŞİD'e savaş ilan etti. ÖSO'ya bağlı bir başka birlik olan Kadisiye Tugayı, militanlarına IŞİD'e karşı savaşa hazır olun çağrısı yaptı.
Savaşın sürmesi halinde Halep'ten çekileceğini duyuran IŞİD, akşam saatlerinde Deyr Zor'dan Halep'e destek güçleri göndermeye başladı.
Pazar gününe kadar süren savaşta Suriye İnsan Hakları Örgütüne göre iki taraftan 60 militan ölmüş ve onlarca yaralı ile birlikte onlarca kişi de esir alınmıştı. Pazar günü şiddetlenen çatışmalardan sonra ise yine Mirsad'a göre sadece bir günde iki taraftan 45 kişi öldü ve onlarca yaralı var. Sosyal medyada paylaşılanlara göre ise rakamlar çok daha yüksek.
Suriye askeri sahası, yeni isimler, oluşumlar ve yapılar ile birlikte tam bir karmaşa halinde. Net olan tek şey, IŞİD'e karşı topyekün savaş verilmeye başlandığı.
medyasafak.com