İsrail ve El Nusra Cephesi, Suriye’ye saldırılarda koordinasyon içinde mi?

İsrail ve El Nusra Cephesi, Suriye’ye saldırılarda koordinasyon içinde mi?
Tel el-Hara’da bulunan ve hükümetin Güney Suriye’de faal son keşif merkezi olan hava keşif istasyonu, 7 Ekim’de isyancılar tarafından ele geçirilmeden bir ay önce, 5 Eylül günü İsrail savaş uçakları tarafından bombalanmıştı. Hasan’a göre bu, tesadüf olamaz.

 

 

Halid Atallah

 

Al-monitor.com

 

 

KUNEYTRA, Suriye — Suriye krizinin başlangıcından bu yana Suriye rejimi rutin olarak, Mayıs 2013'te Humus kırsalındaki Kusayr'dan Eylül 2014'te güney cephesinin ortaya çıkışına ve gelişmesine kadar bir çok alanda İsrail'i gizli bir rol oynamakla suçladı. Aralık ayında ortaya çıkan BM raporları, rejimin, İsrail'in güneydeki isyancılarla işbirliği içinde olduğu yönündeki argümanlarını doğruluyor gibi görünüyor.

 

Mart-Mayıs 2014 dönemine ait bir BM raporuna göre Birleşmiş Milletler Barış Gücü  (UNDOF), özellikle Suriye ordusuyla isyancılar arasındaki şiddetli çatışmalar sırasında Golan ateşkes hattı üzerinde isyancılar ve İsrail ordusu arasında temas saptadı. Rapor ayrıca, BM güçlerinin, isyancıların 89 yaralıyı ateşkes hattı üzerinden İsrail işgali altındaki bölgeye taşıdığını, tedavi gören 19 kişiyle iki kişinin cenazesinin daha sonra buradan geri verildiğini tespit etti. BM güçleri ayrıca, İsrail ordusunun Golan Tepeleri'nin Suriye tarafında isyancılara iki kutu verdiğini belirtti.

 

Kuneytra'dan, konunun hassasiyeti nedeniyle Muhammed Kasım şeklinde bir sahte isim kullanan bir muhalefet aktivistine göre Eylül ayında Deraa ve Kuneytra'da güney cephesinin ortaya çıkmasındna önce, isyancılar ve İsrail ordusu arasındaki iletişim artmıştı.

 

Eylül saldırısı zamanında isyancılara destek kapasitesi sunulmasında aktif olan Kasım, Skype üzerinden Al-Monitor sitesine şöyle konuştu: “27 Eylül'de Kuneytra'yı ele geçirme amaçlı muharebe öncesinde, saldırı için yolu hazırlamak üzere El Nusra Cephesi liderlerinden Ebu Derdaa ile İsrail ordusu arasında koordinasyon ve iletişim kurulmuştu. Çatışmaya kısmen katılan bir ÖSO komutanına göre ise İsrail ordusu Ebu Derdaa'ya sınır bölgesi ve Suriye ordusunun güney bölgesindeki stratejik mevzileri ile ilgili haritalar sundu.”

 

Kasım'a göre isyancıların, El Kaide bağlaşığı El Nusra Cephesi liderliğinde Kuneytra kapısını ele geçirmek üzere yürüttükleri muharebe, Ebu Derdaa üzerinden, İsrail ordusuyla işbirliği içinde gerçekleşti. Kasım, “Çatışmalar sırasında, İsrailliler rejimin pek çok mevzisini yoğun bir şekilde bombaladı, savaşçıların ilerlemesini durdurmaya çalışan bir savaş uçağını düşürdü ve başka bir uçağı da hedef aldı” diye ekledi.

 

Medya, 23 Eylül günü, El Nusra Cephesi liderliğindeki isyancı savaşçılarla Suriye ordusu arasındaki çatışmaların yoğunlaştığı sırada İsrail'in, Golan Tepeleri üzerinde uçan ve Suriye ordusuna ait bir MiG-21 uçağını düşürdüğünü aktarmıştı.

 

Kasım'a göre İsrail, bu muharebeden önce isyancılara iletişim cihazları ve tıbbi teçhizat sağladı. Yine Kasım'ın söylediğine göre cihazlar isyancı savaşçılar arasındaki iletişimi geliştirirken, tıbbi destek Suriye'nin güneyindeki ve güneybatısındaki yeni derme-çatma hastanelerin daha iyi teçhizatlandırılmasını sağladı.

 

Kasım, İsrail'in işgal altındaki Golan Tepeleri ile olan sınırda küçük bir Suriye mülteci kampı kurulmasına izin verdiğini söyledi ve şöyle konuştu: “BM raporlarının da teyit ettiği gibi kamp, onlarca Suriyeli aileye evsahipliği yapıyor ve İsrail gerekli insani yardımları sağlıyor. Sık sık İsrail bölgesine giden, bazıları sınırı en az günde üç kere geçen isyancı savaşçılar [bu kampa] gidiyor.”

 

Kasım, yaralı Suriyelilerin işgal altındaki Golan Tepeleri'ne taşınması konusunda ise şunları anlattı: “Ağır yaralanan ve bizim sahadaki hastanelerimizde tedavi edilmesi imkansız olan herhangi bir savaşçı veya sivil, hemen işgal altındaki Golan'ın İsrail tarafına götürülüyor ve buradan, bir İsrail askeri devriyesinin eşliğinde sivil bir ambulansla tedavi için hastaneye götürülüyor. Daha sonra isyancılar, oradaki yaralının durumundan haberdar olmak için İsrail ordusuyla temas kuruyor.”

 

Bölgedeki Suriye ordusu askerleri de İsrail'in isyancılara olan desteğini fark etti. Gen. Rami el-Hasan'a bağlı kuvvetler, Kuneytra vilayetindeki Medinetü'l-Baas kasabasının girişinde konuşlanmış durumda. Zırhlı araçlar, tanklar ve onlarca kontrol noktası, isyancıların kontrolündeki bölgelerin bitişiğindeki şehrin her tarafına serpiştirilmiş.

 

El-Hasan şöyle konuştu: “İsrail ordusu ile silahlılar arasındaki işbirliğinin ilk sonuçları, Kuneytra'da, sınırın kontrolünü ele geçirdiklerinde ortaya çıktı. O sırada İsrail, ‘karşılık verme' bahanesi altında onlara koruma sağlayarak, Suriye hava kuvvetlerinin her türlü girişimine engel olarak ve uçaklarımızdan birini düşürerek silahlılara destek veriyordu. Aynı zamanda silahlılara, Suriye ordusunun istihkamlarının karşısına çıkmak için gerekli teçhizatları sağladı.”

 

Hasan, “İsrail Golan'ın tümü üzerinde kontrol sağlamak istiyor ve BM gözlemcilerinin sindirilip mevzilerinin çoğundan çekilmeye zorlanmasına önemli katkı sağladı” diye de ekledi.

 

4 Ekim günü isyancı savaşçılar ve El Nusra Cephesi, Kuneytra'nın bitişiğindeki, Deraa kırsalının kuzeybatısındaki Tel el-Hara'yı ele geçirdi. El Nusra Cephesi ve İsrail arasındaki iletişime tanık olan ve Gazvan el-Hurani takma adını kullanan Deraa'lı muhalefet aktivistine göre bu önemli zafer, İsrail'in desteği olmadan gerçekleşemezdi.

 

Hurani, Al-Monitor sitesine, “Tel el-Hara muharebesinde İsrail desteği üst düzeydeydi ve İsrail ordusu, plan, taktik ve takip açılarından bu muharebenin beyniydi. İletişim cihazları an be an, savaşçıların ne yapması gerektiğine dair Arapça olarak net talimatlar veriyordu” şeklinde konuştu.

 

Tel el-Hara'daki rejim iletişim merkezinde onlarca izleme, yayın ve sinyal kesme cihazları ile sofistike radar ekipmanlarının bulunduğunu söyleyen Hurani, merkezdeki kağıtların, haritaların ve taşınabilir cihazların El Nusra Cephesi tarafından kapalı kasalı kamyonlara yüklenerek bilinmeyen bir yere götürüldüğünü ekledi.

 

Tel el-Hara'da bulunan ve hükümetin Güney Suriye'de faal son keşif merkezi olan hava keşif istasyonu, 7 Ekim'de isyancılar tarafından ele geçirilmeden  bir ay önce, 5 Eylül günü İsrail savaş uçakları tarafından bombalanmıştı. Hasan'a göre bu, tesadüf olamaz.

 

Hasan şöyle konuştu: “İsrail'i Tal el-Hara'ya hava saldırısı düzenlemeye ve daha sonra da silahlılara oraya saldırmayı emretmeye iten şey, bu radar istasyonunun teknoloji düzeyinin önce 2012-2013'te, sonra 2014 başında yükseltilmesiydi. Suriye Savunma Bakanlığı'nın Rus mevkidaşlarıyla işbirliğiyle üzerinde çalıştığı yeni teknoloji, istasyonun algılama menzilini işgal altındaki Filistin'in güneyinden Suudi Arabistan'ın kuzeyine ve Akdeniz'de Kıbrıs'a kadar genişletiyordu. İsrail, işgal altındaki Golan Tepeleri'ndeki hareketlerinin Suriye ordusu tarafından izlenmesini engellemek ve uçaklarının önünün kesilmesi yönündeki bütün girişimleri durdurmak istiyor.”  

 

General, İsrail'in isyancıları askeri ve lojistik yönden destekleyip yaralılarını tedavi ettiği gibi, aynı zamanda işgal altındaki Golan'da onları eğittiğini söyledi. “UNDOF yönetimine bu [eğitim] kampı hakkında şikayette bulunduk ve onu hedef alma tehdidinde bulunduk. Ancak gözlemciler henüz yanıt vermedi ve kamp hâlâ orada.”

 

Kasım ve Hurani, bu hassas konuyu Al-Monitor sitesiyle tartıştıkları için endişeliydi. Kesik kesik konuşmaları, titreyen sesleri ve biri yaklaştığında aniden durmaları, bu tür ayrıntıları açığa çıkarmaları haline karşı karşıya kalacakları tehlikenin altını çiziyor. Onlar, isyancı gruplarla çalışan ve İsrail'le her türlü işbirliğinin devrimin hedeflerine ihanet olacağını düşünen çok sayıda muhalefet aktivistiyle aynı gemideler.

 

“Bu işbirliği ihanettir. Hayatını kaybeden binlerce insan var ve onlar, bir grup insanın düşmanla kompo kurması için ölmedi” diyen Kasım, şunları ekledi: “Devrimi biz başlattık ve hiçkimsenin – bilhassa da, ülkemizin bir kısmını işgal ederken, aynı zamanda Filistin'de insanları öldürmüş olan ve her gün öldürmeye devam eden, binlerce kişiyi yerinden etmiş ve yerinden etmeye devam edenlerin – yardımı olmadan tamamlayacağız.”

 

 

Çev: Selim Sezer

 

www.medyasafak.net