IŞİD’in yok edilmesi Şam ve müttefiklerinin birinci önceliği: Irak ve Suriye’deki askeri operasyonlar uyumlu hale getiriliyor

IŞİD’in yok edilmesi Şam ve müttefiklerinin birinci önceliği: Irak ve Suriye’deki askeri operasyonlar uyumlu hale getiriliyor
ABD güçleri, bu sınır kapısını uzun süre ellerinde tutmanın imkansız olduğunun farkındalar: Iraklı kuvvetler hızla sınırlara doğru ilerliyor ve sınırın diğer tarafında Suriyeli kuvvetlerle karşılaşacaklar. Washington’un kaçınmaya çalıştığı şey tam olarak buydu, ancak çabası beyhude.

 

 

Elijah J. Magnier

 

 

Elijahjm.wordpress.com

 

 

Rusya, Türkiye ve İran tarafından getirilen Astana anlaşmasının ardından Şam hükümetine bağlı askerler ile El Kaide (Heyet Tahrir el-Şam) destekli Suriyeli isyancılar arasındaki askeri çatışmalar pek çok cephede sakinleşirken, Şam ve müttefiklerinin 40 binden fazla askeri ve elit özel kuvvetleri – Rusya Hava Kuvvetleri'nin ve sahadaki Özel Kuvvetleri'nin desteğiyle – bu savaş yılları boyunca ortaya çıkan en büyük örgüt olan “İslam Devleti”ne (IŞİD) karşı geniş çaplı bir askeri operasyon başlattı. 

 

Bu kuvvetler IŞİD'e üç cephede saldırdı: Suveyde güneyinde; Suriye'nin orta-doğu kısmında ve Tedmur/Palmira'nın güneyinde, El-Badiye (Suriye stepleri) içinde El-Suhna ve Karyateyn yönünde; ve Hanasır yolunu kesin olarak emniyete almak üzere El-Cerra askeri havaalanının güneyinde. Amaç, IŞİD'den mümkün olduğunca geniş toprakları geri almak ve ABD'nin yalnızca Suriye'nin kuzeydoğusunu değil, aynı zamanda Suriye steplerini de ülkeden ayırıp Ürdün'ün de onayı ve katılımıyla İsrail için bir “tampon bölge” yaratma planları için bütün yolları kapatmak.  

 

Dahası, Suriye'deki bu büyük askeri operasyon, IŞİD'e karşı Irak'ta yürütülen operasyonla ele ele, tam uyum içinde ilerliyor. Irak'ta güvenlik güçleri – Halk Seferberlik Birimleri'nin 19 tugayı – Umm Cureys'te (Musul'un batısı) Suriye-Irak sınırına ulaştı ve iki ülke arasındaki sınır üzerinde uzun bir duvar inşa edip Ninova (Sincar) eyaletinden Anbar eyaletine, oradan da El-Kaim/Elbu Kemal'daki sınır noktasına uzanan sınır hattının kontrolünü ele almayı planlıyor.

 

Suriye ve Irak'ın planları, Washington'un iki ülke arasındaki sınırları kapatıp El-Tanaf üzerinde Suriyeli bir vekil grup için bir üs kurma girişimini akamete uğratmayı amaçlıyor. ABD'nin, El-Tanaf sınır kapısına 45 km mesafede, kendisinin vekil güçleriyle çatışma halinde olan ve tam teçhizatlı bir Amerikan komuta ve kontrol aracını ele geçirmeyi başaran Suriyeli müttefik güçleri bombalamasının sebeplerinden biri bu. Suriyeli müttefik güçler El-Tanaf sınır kapısı yakınlarında ABD vekil güçlerine saldırıp onlara üstünlük sağladığı sırada bir ABD savaş uçağı, incelendiği esnada araca saldırıp onu imha etti ve 6 militanı öldürdü.

 

ABD güçleri, bu sınır kapısını uzun süre ellerinde tutmanın imkansız olduğunun farkındalar: Iraklı kuvvetler hızla sınırlara doğru ilerliyor ve sınırın diğer tarafında Suriyeli kuvvetlerle karşılaşacaklar. Washington'un kaçınmaya çalıştığı şey tam olarak buydu, ancak çabası beyhude.

 

Bu yüzden de Amerika'nın planı uzun sürmedi, özellikle de Suriye-Irak sınırının kontrolünü teslim etmeyi istedikleri müttefikleri, iki ülke arasındaki ticaretle ve özellikle de Mezopotamya'daki inanç çoğulculuğuyla uyumsuz olan mezhepçi bir eğilimle karakterize oldukları için. Nitekim ABD'nin Suriye'deki hiçbir mezhepçi gücü sınırda uzun süre kalamaz, zira varlıkları kesinlikle, er ya da geç, kendileri ve Iraklı güçler arasında bir askeri çatışmaya yol açacaktır.

 

Rusya, Suriye, İran ve Irak, IŞİD için Irak'a hiçbir “geri dönüşün” olmamasını sağlamak ve Levant ile Mezopotamya arasındaki sınırı kapalı tutmak için kuvvetlerini koordine etme konusunda anlaşmaya vardı. Amerika IŞİD'in zayıflığının kapsamının bilincinde ve Suriye topraklarından mümkün olduğunca fazlasını alıp Şam düşmanlarına vermeye, ülkede bir bölünmeyi ve toprak karşılığında bir siyasi takası dayatmaya çabalıyor. Ancak Şam'ın müttefikleri de savaş bittiği ve Suriye'nin istikrarına yönelik tehdit önemsiz hale geldiği zaman, Irak ve Suriye'deki ABD askerleriyle baş etmeye kararlı.

 

Suriye ordusu ve müttefikleri bugün Suriye ve Rusya Hava Kuvvetleri'nin hava koruması altında yaklaşık 40 bin kişiyle manevra yaparken, Amerika Birleşik Devletleri, Britanya ve Ürdün, Suriye stepleri içinde Suveyde'den El-Tanf sınır kapısına kadar 4-5 bin civarında kişiyle manevra yapıyor ve Ürdün ve ABD hava desteği sağlıyor. Hepsi, zayıflamış haldeki IŞİD'in elinden, mümkün olduğunca geniş bir toprak alma yarışında.

 

Moskova kendini müttefiklerini destekleyip Suriye steplerindeki ABD planının karşısında yer almaya, bunun için de son on gündür kesintisiz devam eden askeri operasyonlar esnasında IŞİD'den geri alınan toprakları (12,500 kilometre kareden fazla – Lübnan'ın yüzölçümünden fazla) korumak için her türlü gerekli desteği sunmaya adıyor. Bu steplerde petrol kuyuları, madenler ve Moskova'nın petrol çıkarıp Levant bölgesinde askeri amaçlarla kullanmak üzere işletmeye başladığı öteki hammaddeler bulunuyor.

 

Amerikan güçlerinin Suriye'de [kendisi için] uzun vadeli istikrar bulamayacağı kesindir. Bunun sebepleri şunlardır:

 

  • Türkiye Suriye'de Kürtlerin güçlenmesini kabul etmeyecektir ve kendi ulusal çıkarları için, Levant bölgesinde Ankara'nın istikrarını tehdit eden Amerika'ya karşı engelleyici askeri eyleme hazırlanıyor.
  • İran Irak'taki ABD işgaliyle mücadele etti ve Suriye'de aynısını tekrarlamak için uygun anı bekliyor. Bunun için Suriye'de özellikle, Lübnan Hizbullahı'na benzer bir direniş zeminini şimdiden biçimlendirdi.
  • Moskova, Afganistan'daki yenilginin (ve ABD'nin buradaki rolünün) acı tadı hâlâ Kremlin'in ağzında olduğu için, ABD'nin Suriye bataklığına saplanmasının karşısında olmayacaktır.

 

Suriye muhalefeti ve El Kaide kendini, yıllardır devam eden çatışmaları sonlandıracak, Suriye krizine son verecek bir çözümle, hatta belki de El Kaide'ye ve onun katı dini kurallarına – ki bu kuşkusuz savaş bittiği zaman kuzeydeki İdlib şehrinde yaşayan pek çok kişinin hayatı için uygun olmayacaktır – karşı başlayan bir ayaklanmayla karşı karşıya bulacaktır. Bu çözüme, Türkiye ve Rusya'nın desteğiyle varılacaktır.

 

 

Çeviri: Selim Sezer

 

www.medyasafak.net