İsrail rejimi aldığı misilleme darbelerini niçin gizliyor?

İsrail rejimi aldığı misilleme darbelerini niçin gizliyor?
Bu nedenle, Dubai'deki 7 Temmuz patlamasının İslami İran ile İsrail arasında devam eden bölgesel hibrit savaşla ilgili olduğunu varsaymak makuldür. Dubai olayı, İsrail'in son günlerde bölgesel vekiller aracılığıyla kayıplarını gizlediği tek örnek değil. Bu yılın Nisan ayında da Siyonizm yanlısı Kürdistan Bölgesel Hükümeti, Irak'ta Mossad ajanlarının öldürüldüğünü iddia eden haberleri yalanlamıştı.

 

 

Crescent International

 

 

11 Ağustos'ta Beyrut merkezli Al Mayadeen televizyon kanalı, 7 Temmuz'da Dubai'deki patlama mahallinde altı İsrailliden oluşan bir ekibin varlığını ortaya çıkaran gizli belgeler elde ettiğini bildirdi.

 

Buna göre, patlama sonucunda "3 İsrailli öldü, 2'si ağır yaralandı."

 

İsrail, Basra Körfezi'ndeki İran hedeflerine deniz saldırıları düzenliyor ve İslami İran da buna uygun şekilde karşılık veriyor.

 

Bu nedenle, Dubai'deki 7 Temmuz patlamasının İslami İran ile İsrail arasında devam eden bölgesel hibrit savaşla ilgili olduğunu varsaymak makuldür.

 

Dubai olayı, İsrail'in son günlerde bölgesel vekiller aracılığıyla kayıplarını gizlediği tek örnek değil. Bu yılın Nisan ayında da Siyonizm yanlısı Kürdistan Bölgesel Hükümeti, Irak'ta Mossad ajanlarının öldürüldüğünü iddia eden haberleri yalanlamıştı.

 

7 Temmuz'da Dubai'de tam olarak ne olduğu, İsrail'in düşmanlarından aldığı darbeleri sürekli olarak gizlemesinde hangi stratejik faydanın yattığını anlamak kadar önemli değil.

 

Tarihten de anlaşılacağı gibi, İsrail uzun süreli bir savaşa giremez.

 

2006'da Lübnan'la yaptığı son genişletilmiş savaş, askeri aşağılanma ve siyasi yenilgiyle sonuçlandı.

 

Pek çok İsrailli, hatta belki de çoğu, çifte vatandaşlığa sahiptir ve bu vaziyet uzun süreli bir çatışmayı İsrail için sürdürülemez hale getiren bir olgudur.

 

Uzun süreli bir çatışma durumunda, İsrail'in Ukrayna, Rus, Özbek ve ABD pasaportu sahipleri işgal altındaki Filistin'i terk etmeyi tercih edecek.

 

Bu durum, bugün en iyi Afganistan'dan yurt dışına kaçan ABD vekilleri tarafından ispatlandığı üzere, doğal bir insani güdüdür.

 

İsrail'in sömürgeci yerleşimcilerden oluşan sosyal dokusu, Siyonist yöneticilerin güçlü görünmesini çok gerekli kılıyor.

 

Güç algısı bir kez kaybolduğunda Filistin kurtuluş mücadelesine direnme iradesi de çökecektir.

 

İsrailliler, ancak ABD ve NATO müttefikleri tarafından sağlanan devasa askeri ve ekonomik yardımlar sayesinde rejimlerinin Filistin'i işgal altında tutabileceğini anlıyorlar.

 

Bu nedenle, İsrailliler Batılı güçlerden gelen muazzam siyasi, askeri ve ekonomik desteğe rağmen Siyonist rejimin ciddi gerilemeler yaşadığını hissetmeye başlarsa, Siyonist projenin güvenilirliği ortadan kalkacaktır.

 

Al Mayadeen'in son ifşaatları göz önüne alındığında, İsrail'in inkâr ettiği her olumsuz haberin büyük bir şüphecilikle ele alınması gerektiği akılda tutulmalıdır.

 

Gerilemelerini gizlemek İsrail'in stratejik siyasi çıkarınadır.

 

Kitleler bunu fark etmeye başladıkça, İsrail'in enformasyon savaşındaki zaten zor olan durumu daha da kötüleşecektir.

 

Ekonomik ve siyasi boyutlarının yanı sıra medyatik sonuçları da doğuracak çok kutuplu bir küresel düzenin ortaya çıkmasıyla birlikte, masalar büyük ihtimalle alt üst olacak.

 

Top şimdi kendi anlatısını kanıtlamak için İsrail sahasında. Bu kolay olmayacak.

 

 

Çeviri: Medya Şafak