The Guardian: ABD tedarik zincirinde kesinti ve kıtlıklarla karşı karşıya

The Guardian: ABD tedarik zincirinde kesinti ve kıtlıklarla karşı karşıya
Birisi bana Florida'daki bir Burger King'de kendisine "Üzgünüm, patates kızartması siparişi alamıyoruz. Çünkü patatesimiz yok ” dendiğini söyledi. Düşünebiliyor musunuz? Amerika'da patates kızartması bulunamıyor.

 

 

Matt Stoller

 

 

 The Guardian

 

 

ABD ekonomisinde sessiz bir panik yaşanıyor. Tıbbi laboratuvarlarda pipet ve petri kabı gibi malzemeler tükeniyor, yaz kampları ve restoranlar yiyecek bulmakta zorlanıyor ve otomobil, boya ve elektronik firmaları yarı iletken bulamadıkları için üretimi kısıtlıyor. Birisi bana Florida'daki bir Burger King'de kendisine "Üzgünüm, patates kızartması siparişi alamıyoruz. Çünkü patatesimiz yok ” dendiğini söyledi.

 

Düşünebiliyor musunuz? Amerika'da patates kızartması bulunamıyor.

 

Kuyruğunu yiyen bir yılan gibi kıtlıklar üst üste yığıldığı için sorun daha da kötüleşiyor gibi görünüyor. Örneğin, kamyonları tamir edememek, kamyon şoförlerinin, kamyonları tamir etmek için gerekli parçaları içerebilecek yükleri taşıyamayacağı anlamına gelir.

 

Sorunun neden bu kadar kötü olduğuna dair birden fazla argüman var. COVID pandemisi ve tüketim alışkanlıklarındaki kaotik değişikliklerin, kaçınılmaz kısa vadeli fiyat artışlarına ve kıtlıklara neden olduğu konusunda herkes hemfikir. İnsanlar daha az tatile çıktıkça ve daha çok doğa sporları yaptıkça, örneğin uçak biletlerinin fiyatı düşecek ve bisiklet fiyatları artacaktır. Ancak bazıları hükümet harcamalarının ve Fed'de para basılmasının sorunu daha da kötüleştirdiğine işaret ederken, diğerleri bunun geçici olduğunu ve sorunun kendi kendine çözüleceğini öne sürüyor.

 

Her iki argümanın da karşılığı var. Ancak deneyimlediğimiz şey aynı zamanda 1970'lerde başlayan ve vatandaşlık üzerindeki tüketici egemenliğini vurgulayan onlarca yıllık politik seçimlerin net sonucudur. Son kırk yılda, gücün özel sermaye finansörlerinin ve tekelcilerin elindeki konsolidasyonu, bizi bir arz şokunu yönetmek için benzersiz bir şekilde hazırlıksız bıraktı. Sorun, bir zamanlar Tom Friedman gibi adamlar tarafından The World is Flat'te romantikleştirilen aşırı verimli küresel tedarik zincirimizdir. 2008 çöküşünden önceki finansal sistem gibi, bu tür bir ekonomik düzen kırılganlığını gizler. Sistem, çalışmayana kadar oldukça iyi çalışıyor gibi görünür.

 

Tedarik kısıtlı dünyamıza yol açan belirli politikalar gevşek antitröst; nakliye, demiryolları ve kamyon taşımacılığı gibi temel altyapı endüstrilerinin kuralsızlaştırılması, yerli üretime yapılan yatırımların azaltılması ve imalat yerine finansmana odaklanan ticaret politikasıdır.

 

Aşı yapmak için gerekli biyofarmasötik ekipmanı alın mesela. İlaç yapmak için kimyasalları karıştırdığınız süslü plastik poşet sıkıntısı var, bu bir pandemide şaşırtıcı değil. Ancak kıtlığın nedeni sadece COVID değil, bir tekelleşme dalgasıdır. Son 15 yılda dört firma, herhangi bir antitröst kurumu anlamlı bir eylemde bulunmadan biyofarmasötik ekipman endüstrisini satın aldı. Bu firmalar artık pazar gücüne sahipler ve torbalarının yalnızca kendi özel karıştırma makineleriyle birlikte çalışmasını sağlayarak rakiplerine hükmediyorlar. Yeterli Keurig kahve makinesi kapsülüne sahip olmamak gibi; kıtlık kahvede değil, açığın sebebi müşterileri kilitlemek için kullanılan yapay darboğazdır.

 

Bir başka örnek de demiryollarıdır. 1980'deki kuralsızlaştırmadan-özelleştirmeden bu yana, Wall Street 33 firmayı sadece yedi şirkette topladı. Ve yüzey Taşımacılığı Kurulu'nun yetkisi olmadığı için, Wall Street'in sahip olduğu demiryolları son altı yılda işgücünü %33 oranında azaltarak toplu taşıma kapasitemizi düşürdü. Union Pacific, 2019'da dev bir Chicago ayıklama tesisini kapattı; şimdi o kadar fazla tıkalı trafiğe sahip ki, batı kıyısı limanlarından gelen trafiği askıya aldı.

 

Deniz taşımacılığı da aynı vaziyette. 1997 Okyanus Taşımacılığı Reform Yasası, gizli indirimleri yasallaştırdı ve bir birleşme dalgasına yol açtı. Tüm endüstri şimdi küresel olarak, yelken açmak için çok büyük gemilerini zaman zaman Süveyş kanalının kenarına yollayan üç dev ittifak halinde konsolide oldu.

 

Sonra kamyonculuk var. Bir şeyler üreten veya hareket ettiren çoğu iş adamıyla konuşun, hepsinin sürücü sıkıntısından şikâyet ettiğini görürsünüz. Bu da bir özelleştirme hikâyesidir. 1970'lerde, kamu ücretlerinin belirlenmesinin sona ermesi, nakliye şirketlerini daha düşük taşımacılık fiyatları sunmak için birbirleriyle rekabet etmeye zorladı. Bunu yapmalarının yolu, sürücülerin maaşlarını düşürmekti. Firma düzeyinde kamyon taşımacılığı öngörülemez ve finansal olarak kırılgan hale geldi, bu nedenle, iyi zamanlarında ödeme yüksek olabilse bile sürücüler için programlar sürdürülemez bir hâl aldı. Bugün, maaşlar artıyor olsa da, zamanlama sürücüleri eziyor. Sonuç, kamyoncu sıkıntısıdır.

 

Ekonomimizin kalbinde çarpan daha başka sorunlar da var. En belirgin olanı yarı iletkenlerdir. Yüksek kaliteli çiplerin üretimi, bir şeyler üretmenin zor süreçlerine yatırım yapmamaya yönelik kasti politika yüzünden Doğu Asya'ya kaydı. Buna ek olarak, şu anda sektörü kontrol eden firma Taiwan Semiconductor, önemli bir teknolojik liderliğe ve 1990'lar ve 2000'lerin başlarında düşük maliyetle damping çipleri üretimi siciline sahip. Ve alanında neredeyse tekel konumundadır.

 

Neyse ki, politika yapıcılar durumu fark ettiler. Federal Rezerv'in yılda sekiz kez yayınlanan bir ekonomi raporu olan Bej Kitap’ın sonuncusu 80 kez “kıtlıktan, açıklardan” bahsediyor ve FTC komiseri Rohit Chopra, kısa süre önce bu sıkıntıların ekonomik toparlanmayı yavaşlattığına dikkat çekti. Yüzey Taşımacılığı Kurulu başkanı Martin Oberman, demiryollarının Wall Street'i memnun etmek için operasyonlarını azaltmasının ABD limanlarında ithalat için önemli bir tıkanıklık olan konteyner sıkışıklığına yol açtığına dikkat çekti. Ve Kongre, yerli yarı iletken üretimini artırmak için on milyarlarca dolar fon sağlamanın eşiğinde.

 

İş liderleri bile bunun farkında. Kimya firmaları düzenleyicilerden harekete geçmelerini istiyor. Ve geçen hafta, nakliye, demiryolu, limanlar ve drenaj endüstrilerinden temsilcilerin konuştuğu Kuzey Amerika Intermodal Expo Intermodal Birliği'nde bir yönetici, "Düzenleme korkusu olmadan, tüm paydaşları masada olmaya neyin motive edeceğini doğrusu bilmiyorum” dedi.

 

Eğer bunu seçersek, ekonomimizi ve tedarik zincirlerimizi düzeltmek mümkündür. 20. yüzyılda birkaç kez, Kongre veya FTC, ekonomideki firmalar hakkında ayrıntılı çalışmalar yaptı. Yine onlardan birine ihtiyacımız var. Aynı zamanda Kongre, antitröst yasasını güçlendirmeli, tüm büyük birleşmeleri yasaklamalı, finansmanı sıkı bir şekilde kontrol etmeli ve ulaşım endüstrilerimizi yeniden düzenlemelidir.

 

Temelde Amerika, düşük ücretli bir ekonomideki tüketiciler için yurtdışında üretilmiş ucuz mallar arama hedefinden uzaklaşmalı. Bu, güç hiyerarşilerimizi yeniden düzenlemek; böylece finans, danışmanlık ve sermaye odaklı teknoloji liderlerinin, işleri nasıl yapacağını bilen insanlardan daha az önemli hale gelmesi anlamına geliyor. Sahip olduğumuz sorun kıtlık, bu yüzden üretime değer veren insanları iş başına getirmenin zamanı geldi.

 

 

Çeviri: Medya Şafak